İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Beylikdüzü'ndeki Modern Eğitim Koleji açılışındaki konuşmasında, geçen hafta Siirt'te açılışı yapılan okulun bir benzerini hizmete aldıklarını söyledi.
Türkiye'nin sorumlulukları büyük bir ülke olduğunu belirten Soylu, işin çok daha başında olduklarını kaydetti.
Soylu, dün Malazgirt'te yapılan etkinlikleri anımsatarak, orada önemli bir emanete sahip çıktıklarını dile getirdi.
Türkiye'nin boşa zenginleşen bir ülke olmadığını aktaran Soylu, şöyle devam etti:
"Medeniyetimizi ihya ediyoruz. Tarihimizi ihya ediyoruz. Bize bırakılan camilerimizi, kervansaraylarımızı, hamamlarımızı, okullarımızı, eserlerimizi ihya ediyoruz.
Bundan yıllar önceydi... Rahmetli Adnan Menderes'in oğlu Aydın Menderes telefonla beni aradı. Telaşlı ve acele konuşuyordu. 'İstanbul mısınız? Ne olur yetişin. Fatih Sultan Mehmet'in camisi gidiyor. Altını su basıyor. O büyük tarihi elimizden kaçırıyoruz. Ne olur bunu gündeme getirin.' dedi.
Allah'a şükürler olsun, 21. asırda yepyeni bir yürüyüşe başlayan bu Türkiye, Sultanahmet Camisi'ne de Malazgirt'e de Fatih Camisi'ne de tarihine de elini attı. Hiç ilgilenilmeyen tarihi eserlerimizin tamamını ihya etti. Son hafta içerisinde belki birçok olay yaşadık. Bu anlattığım meseleler, bizim geleceğe umutla, güvenle ve birlikte bakmamız adına belki de örnek olarak önümüzde duruyor."
Soylu, okul açmanın bin hapishane kapatmak gibi olduğuna dikkati çekerek, açılışın yüzlerce hastane ve fabrikanın da açılışı anlamına geldiğini söyledi.
Dostluğun, insanlığın ve bırakılan değerlerin açılışını yaptıklarını dile getiren Soylu, büyük bir heyecan duyduğunu aktardı.
"Türkiye her anlamda istikrar içerisindedir"
İçişleri Bakanı Soylu, Türkiye'nin son 15 yıldır önemli bir istikrara kavuştuğuna vurgu yaparak, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Türkiye, her anlamda istikrar içerisindedir. Bu kardeşiniz Türkiye'nin birçok vilayetini, ilçesini bazen de birçok beldesini gezmiş ve görmüştür. Ülkemin her vilayetinin üniversitesi var. Bunlar kolay yapılacak işler değildir.
Bugün Türkiye, ciddi şekilde başarabilme gayretini ortaya koymuştur. Sadece ekonomik, sanayi anlamında gelişme değil, demokratik bilincin gelişmesi anlamında da Türkiye büyük bir istikrar ve ilerleme içerisindedir."
Türkiye'nin gelişmesine paralel olarak bazı engelleyici dinamiklerin de harekete geçtiğini ve baskısını artırdığını dile getiren Soylu, "İşte terörü tırmandırmak isteyenler, 17/25 Aralık ve onun ötesinde iç karışıklıklarla gayretlerinin artması ve nihayetinde 15 Temmuz hadisesi, bu istikrar ve gelişime karşı ortaya konulan iradenin neticesidir. Neyle karşı karşıya olduğumuzu ifade etmek istiyorum. Nasıl bir süreçle karşı karşıya olduğumuzu biliyoruz. Bütün bu durum içerisinde Türkiye'nin geldiği noktayı, bu olan biten karşısında takip ettiği bir başka çizgiyi anlatmak isterim. Türkiye özellikle 7 Haziran 2015'ten bu yana ciddi bir terör ve ihanet baskısı altındadır.
7 Haziran'ın hemen ertesinde Doğu ve Güneydoğumuzda birilerinin talimatıyla artan terör hadiseleri, diğer taraftan DEAŞ, sonrasında da FETÖ'nün darbe girişimi... Sizce bunların hepsi tesadüf mü? Türkiye 21. asırda 3 bin dolarlık gelir seviyesiyle başladığı süreci, ısrarlı bir şekilde yükseltiyor. Türkiye 21. asrın 15, 16. ve 17. yıllarında bu olaylarla karşı karşıya kalıyor. Bunların hiçbirisi tesadüf değildir. Türkiye'de bu süreçte ekonomik anlamda ne yaşandığı sorgulanmalıdır. Mesela enflasyon yüzde 20'lere, 30'lara, 40'lara mı tırmandı? Hep beraber yaşıyoruz Türkiye'yi. Birkaç puanlık oynamalar haricinde hep kontrol altında kaldı. Patlamalar, büyük terör olayları Türkiye'yi o eski günlerine geri döndürmedi. Tam tersine ülkesine, ekonomisine ve güvenliğine inanan bir ülke halkı oluşturdu." değerlendirmesinde bulundu.
"Tünelin ucunda ışığı gördük"
Terörle mücadeleye devam edeceklerinin altını çizen Soylu, şunları kaydetti:
"Dün gece terör örgütüne karşı... Milletimiz bayram tatilinde ama evlatlarımız ve aslanlarımız uyumuyor. 7 teröristi daha etkisiz hale getirdik. Şimdi 2 terörist daha etkisiz hale geldi. Biraz önce arkadaşlar bilgisini verdi. PKK denilen terör örgütü uyuşturucudan yılda 1,5 milyar dolar para kazanıyor.
Bu az bir para değildir. Birçok alanlarını tıkadık. Dağa adam götürme mekanizmalarını neredeyse bitirdik. Son üç ay; 2, 2 ve 3 toplam 7 kişiyi dağa götürebildiler. Geçen sene 600 olan rakamı bu senenin ilk 7 ayında 60'ların altında tutabilme fırsatına sahip olduk. Bu topyekun bir mücadeledir. Eğitim de istihdam da bu mücadelenin içerisindedir. Tünelin ucunda ışığı gördük. Bir iki yapmamız gereken iş daha var. Onların da ne olduğunu vatandaşımız biliyor."