Grip aşısının tehlikeli olduğunu iddia ederek tartışmalara neden olan Canan Karatay, konuyla ilgili açıklama yaptı.
"BEN ÇOCUK AŞISINA DEĞİL, GRİP AŞISINA KARŞIYIM"
Canan Karatay, "Bence grip aşısına gerek yok. Yani grip aşısı nasıl hazırlanıyor? 1 yıl önce virüslerin hangisi daha çok hastalık yapıyorsa onlar hazırlanıp veriliyor. Virüsler sürekli kılık değiştiriyor. Ben grip aşısına karşıyım, çocuk aşısına değil. Ben de çocuklarıma aşı yaptırdım. Grip aşısı yapıldıktan sonra herkes daha fazla hastalanıyor. Kişi olarak bağışıklık sisteminiz güçlüyse zaten grip olmuyorsunuz. Sağlıklı beslenirseniz, sağlıklı yağ girerse vücudunuza ozaman aşıya gerek yok" dedi.
"ALÜMİNYUM OLMADAN AŞI OLMAZ"
Karatay, grip aşısının içinde aleminyum olduğunu savunarak, "Grip aşısının içinde aleminyum olduğuna eminim. Alüminyum ve civa olmadan aşı olmaz. Yok demelerinin sebebini söyleyeyim. Kurala göre içeriği yüzde 1 olursa yok sayılır. Alüminyumun Alzheimer yaptığı senelerdir biliniyor. Bana neden kızıyorlar?" diye konuştu.
"BEN TİCARİ OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM"
Canan Karatay, grip aşısının ticari amaçlı olduğunu iddia ederek, "Alüminyum yeryüzünde, toprakta, suda bulunan en yaygın mineraldir. Ağızdan alınmasıyla enjekte edilmesi arasında çok fark var. Enjekte edildiği için direk kana karışır. Alüminyum vücutta birikir. 20 yıl önce grip aşısı devreye girdi. Ne dendi 'eylül ayında yapılmalı sakın geç kalmayın.' Şimdi ne deniyor, 'bütün kış yapılabilir, hatta baharda da yapılabilir, sakın geç kalmayın.'Tamamen ben ticari olduğunu düşünüyorum. Koruması da yüzde 10 var ya da yok. Beyinde Alzheimer yapıyor" şeklinde konuştu.
"TEK BİR CÜMLE OKUMADAN HÜCUM EDİYORLAR"
Karatay, bilimsel makalesi olup olmadığına dair ise, "6 tane kitap yazdım. 2011'de domuz gribini anlattım. İlla yapılacak diye kanun koyamazsınız. Herkesin kendi tercihidir. Benim araştırma yapmam şart değil. Benim yazdığım 6 kitapta 10 bin tane araştırmam var. D vitamini ile yapılan araştırmalar bugün 100 bini buldu. Bu kitaplardan bir tek cümle okumadan bana hücum ediyorlar" şeklinde konuştu.
Canan Karatay hamilelikte şekerle ilgili, "Bütün anne ve babalara söylüyorum, kesinlikle yaptırmayacaklar. Hamileliğin ilk gününden itibaren şekeri yüksek olan annelerin çocukları kalbi delik olarak doğuyor. 15 Aralık'ta online olarak yayınlandı bu çalışma. Bunu yapan pediatrik kardiyologlar. Savunmamda en aşağı 100 tane bilimsel yayın gönderiyorum. Okumuyorlar, avukatlar bi alıp suçluyorlar" dedi.
Marketlerde satılan etlerin sağlıklı olup olmadığına dair Karatay, "Zararlı diyemem, araştırma yapmadım" ifadesini kullandı.
"İTHAL OLAN HER ŞEYE KARŞIYIM"
Karatay, "İthal olan her şeye karşıyım. Sadece ithal et değil, ithal olan her şey. Hepsinde ticari gelir var. Vücut sağlıklı olmadıkça hiç bir şey düzelmez. Aşıydı, ilaçtı gerekirse yapılır. Ama hücreleriniz sağlıklı çalışmıyorsa işe yaramaz.Nereden gelirse gelsin ben ithale karşıyım" diye konuştu.
"KARATAY TARTIŞMA ORTAMI YARATTI"
Karatay, "Kendi vücudunuzu tanımanız çok önemli. Benim halkım zaten kurbandan kurbana et yiyor. Ben ticaretle de uğraşmıyorum, ben hekimim. Bu ülkede senelerce tereyağı, zeytinyağı yedirilmedi. Sağlık Bakanlığı ve Tarım Bakanlığına kızgın değilim, onlar görevini yapıyor. Bir bilimin gelişmesi için bir tartışma ortamının yaratılması lazım. Karatay tartışma ortamı yarattı. Kanserin sebebi kırmızı et değildir, şekerdir" diye konuştu.
"YÜKSEK KOLESTROLLÜLER UZUN YAŞIYOR"
Canan Karatay kolesterol ile ilgili, "Kolesterolün fazlası faydalıdır. Bilimsel olarak da bu gösterilmiş. Kardiyolog Dr. Murat Kınıkoğlu'na da sesleniyorum, esas kalp krizinin sebebi şeker ve trans yağlardır. Bitmedi, lafım bitmedi. Yüksek kolesterollü kadınlar ve erkekler uzun yaşıyor. Kolesterol bütün hücrelerin yapısında vardır. Kalp krizi geçiren kişilerin yarısının kolesterolü düşüktür. Damar tıkanıklığı olmayan hastalarımızın da yarısının kolesterolü yüksektir.
Kaynak: HABERTÜRK