General Anzeiger gazetesine gündemdeki konuları değerlendiren Maas, "Alman hükümeti, Suriye ve Libya'da müdahil olan Türkiye'ye silah satışlarını neden tamamen durdurmuyor?" sorusuna, silah satışının söz konusu olmadığı yanıtını verdi.
"Türkiye artık Almanya'dan silah temin edemiyor" diyen Maas, Ankara'nın çok sayıdaki silah ithalat talebine olumsuz yanıt verdiklerini söyleyerek, "artık sadece deniz kuvvetlerinin kullandığı ürünleri veriyoruz" diye konuştu.
Dışişleri Bakanı Maas, Türkiye'nin NATO müttefiki olduğuna ve Türk Hükümeti'nin ittifakı savunan görevler üstlendiğine dikkat çekmekle birlikte, "Türkiye'nin Suriye savaşında yaptıkları bizim için kabul edilemez" dedi.
Alman bakan, Türkiye'ye muharip olarak kullanılabilecek silah satmama kararları hakkındaki değerlendirmesini, "Bir NATO müttefikine yönelik takınılan bu tutum, oldukça ileri bir adım" sözleriyle tamamladı.
Libya yaptırımları önce şirketlere
Son haftalarda Libya konusunda da Türkiye'ye yönelik sert eleştiriler dile getiren Maas, AB'nin silah ambargosunu ihlal eden ülkelere yaptırım planlarına da açıklık getirdi.
Yabancı güçlerin Libya'ya silah göndermesine göz yummayacaklarını söyleyen Maas, "Almanya, Fransa ve İtalya olarak ilk aşamada Libya'ya üçüncü ülkelerin talimatıyla silah gönderen şirketlere, AB yaptırımları uygulanması konusunda mutabakata vardık. Bunun sonuç vermemesi halinde, silah ambargosunu ihlal eden devletlere karşı da yaptırım uygulamaya hazır olmak zorundayız" dedi.
Ankara-Berlin gerginliği
Almanya'nın Türkiye'ye yönelik silah ihracatını 2016'dan bu yana sürekli olarak sınırlandırması, iki ülke arasındaki en büyük gerginlik konularından birini oluşturuyor.
Ankara'nın 2015'de Güneydoğu illerinde başlattığı askeri operasyonlar ve 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sonrasında, Türkiye'ye silah satış politikasını gözden geçirdiğini açıklayan Almanya, 2019 yılında Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyinde başlattığı Barış Pınarı Harekatı sonrasında adımlarını daha da sertleştirmiş, "Suriye'de kullanılabilecek savunma sanayi ürünlerinin ihracatına onay verilmeyeceğini" duyurmuştu.
Merkel hükümeti, muhalefet partilerinin ağır baskısı altında bulunuyor. Muhalefet partileri, Alman hükümetinden Türkiye'ye karşı genel bir silah ambargosu uygulanmasını talep ediyor.
Ankara ise Türkiye'nin bölgede istikrar ve terörle mücadelede önemli görevler üstlendiğini, Avrupa'nın da güvenliğine önemli katkılar sağladığını, Berlin'in tutumunun ise NATO müttefikliği ile bağdaşmadığını savunuyor.
Türkiye listede ilk sıralarda
Alman hükümetinin Türkiye'ye silah satışının sınırlandırıldığı açıklamalarına rağmen, son aylarda yayımlanan istatistiklerde, Türkiye'nin en çok silah satılan ülkeler arasında yer almaya devam etmesi, kamuoyunda tartışmaları alevlendirmişti.
Geçen ay yayımlanan son istatistiklere göre, Türkiye'nin Almanya'dan savunma sanayii alanında dış alımları 2018 yılında 242,8 milyon euro olarak gerçekleşti. 2019 yılında bu tutar 344,6 milyon euroya yükseldi.
Diplomatik kaynaklar, Türkiye'nin Almanya'dan son yıllarda mühimmat içeren hiçbir savunma sanayi ürünü alamadığını, savaş uçağı yedek parçalarının temininde bile zorluklar yaşandığını, son ihracat rakamlarının yüksek çıkmasında, denizaltı gibi alımların parasal olarak büyük miktarda olmasının etkili olduğunu kaydediyorlar.
Dışişleri Bakanı Maas, son açıklamasıyla Türkiye'nin artık Almanya'dan silah alamadığını, savunma sanayi alanında alımların da sadece deniz kuvvetleriyle sınırlı olduğunu ilk kez net ifadelerle açıklamış oldu.
