SEVAL OCAK ADIYAMAN/BAHATTİN GÖNÜLTAŞ -
Ekonomi Bakanlığı verilerinden yaptığı derlemeye göre, Şili ile 2009 yılında imzalanan Serbest Ticaret Anlaşmasının (STA) ardından hızla gelişmeye başlayan ticari ilişkiler 2011’de anlaşmanın resmen yürürlüğe girmesiyle 604,9 milyon dolarlık hacme ulaştı. Ayrıca söz konusu STA, Latin Amerika bölgesinde yapılan ilk STA olması nedeniyle önem taşıdı.
Türkiye'nin 2014'te Latin Amerika ve Karayipler Bölgesinde ihracatında 5, ithalatında 4. sırada yer alan Şili ile 2015 kasım sonu itibarıyla ticaret hacmi 418,5 milyon dolar olarak gerçekleşirken, bunun 166,6 milyon doları ihracat, 251,9 milyon doları ise ithalat oldu.
Şili'den ithal edilen ürünlerin başında rafine bakır ve bakır alaşımları gelirken, ihracatta ilk sırayı eşya taşımaya mahsus motorlu taşıtları ile demir-çelik çubuklar aldı.
Şili’den Türkiye’ye gelen ödemeler dengesi istatistiklerine yansımış uluslararası doğrudan yatırım bulunmuyor, 8 Şili sermayesine sahip şirket Türkiye'de faaliyet gösteriyor.
Şili'de Türk müteahhitleri tarafından geçen yıl sonu itibarıyla 48 milyon dolar değerinde proje üstlenildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2010 yılında Başbakan olduğu dönemde Şili ziyaretini, İsrail'in Mavi Marmara saldırısı üzerine sonlandırmıştı.
- Ekvador'a en çok demir-çelik ihraç edildi
Ekvador, 2014 yılında 25,7 milyar dolar ihracat ve 27,5 milyar dolar ithalat gerçekleştirdi. Söz konusu ülkenin ihracatında ABD, Şili ve Peru, ithalatında ise ABD, Çin ve Kolombiya ilk sıralarda yer aldı.
Söz konusu dönemde en çok mineral yakıtlar, mineral yağlar, balıklar, kabuklu hayvanlar, yumuşakçalar, meyveler ihraç eden Ekvador, Türkiye'den fasıl bazında en çok "demir ve çelik", "kazanlar, makineler, mekanik cihazlar ve aletler" ile "sentetik ve suni devamsız lifler" satın aldı. Türkiye ise Ekvador'dan meyve, çeşitli gıda müstahzarları ile ağaç ve ahşap eşya ihracatı yaptı. Geçen yıl kasım sonu itibarıyla Türkiye'nin söz konusu ülkeden ithalatı 77 milyon 489 bin dolar, ihracatı ise 35 milyon 417 bin dolar oldu.
Ekvador'dan Türkiye'ye gelen ödemeler dengesi istatistiklerine yansımış uluslararası doğrudan yatırım bulunmuyor. Ülkede "toptan ve perakende ticaret” sektöründe faaliyet gösteren 3 Ekvador sermayeli şirket faaliyet gösteriyor.
- Peru TPP anlaşmasına da taraf
Peru'da, 2002-2015 yıllarında Türkiye'nin uluslararası doğrudan yatırımı bulunmuyor. Bu ay itibarıyla Türk müteahhitlik firmaları tarafından üstlenilmiş 12 milyon dolarlık 2 proje yürütülüyor. Peru ile Türkiye arasında Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması Anlaşması bulunmuyor. Öte yandan bu ay itibarıyla Türkiye'de 3 Peru sermayeli şirket faaliyet gösteriyor.
Ankara'da 2011'de imzalanan Ticaret ve Ekonomik İşbirliği Ortak Komitesi kurulmasına yönelik kurucu anlaşma niteliğindeki "Ekonomik ve Ticari İşbirliği Anlaşması", iç onay süreci tamamlanmadığı için yürürlüğe girmedi. Söz konusu anlaşmanın yürürlüğe girmesiyle Peru ile KEK toplantılarına başlanabilecek. Son olarak Trans Pasifik Ortaklığı (TPP) Anlaşmasına da taraf olan Peru, AB'de yürürlükte olan STA göz önüne alınarak 2016 yılında Genelleştirilmiş Tercihler Sisteminden yararlanacak ülkeler listesinden çıkarıldı.
2014 yılında en fazla ihracat yaptığı ilk üç ülke sırasıyla Çin, ABD ve İsviçre olan Peru'nun ihracat yaptığı ülke sıralamasında Türkiye, 49. sırada yer aldı. En fazla ithalat yapılan ülkeler ise Çin, ABD ve Brezilya oldu. Türkiye, Peru’ya en fazla demir ve çelik, hayvansal ve bitkisel katı ve sıvı yağlarla kazanlar, makineler, mekanik cihazlar ve aletler ihraç ederken, en çok çinko ve çinkodan eşya, yağlı tohum ve meyveler ile kurşun ve kurşundan eşya ithal etti. Geçen yılın ocak-kasım döneminde söz konusu ülkeden ithalat 57 milyon 717 bin dolar, Peru'ya ihracat ise 162 milyon 636 bin dolar oldu.
- Ekvador'da 700 milyon dolarlık anlaşma
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Cihad Vardan, bir yandan güçlü oldukları mevcut pazarlardaki varlıklarını muhafaza ederek ve güçlerini artırarak sağlamlaştırdıklarını, bir yandan da yükselen pazarlara entegre olup buralardaki pazar paylarını arttırdıklarını belirtti.
Küresel ticarette Türkiye'nin payını artırma gayretiyle çalıştıklarını ifade eden Vardan, "Bu çerçevede Latin Amerika’ya özel önem veriyoruz. Nitekim Latin Amerika farklı ekosistemleri, zengin doğal kaynakları, yarım milyarı aşkın nüfusu, pazar büyüklüğü, dış ticaret hacmi ile önemli bir ekonomik potansiyel taşımaktadır. Öyle ki Latin Amerika, daralan dış taleple yeni pazarlar bulmak zorunda kalan ihracatçımız, yatırımcımız ve müteahhidimiz için önemli fırsatlar sunuyor. DEİK olarak bu fırsatların şirketlerimiz tarafından tanınması, yeni karlı projelere dönüşmesi için gerekli networking ve lobi mekanizmalarını kurmak için çalışmaya devam edeceğiz" diye konuştu.
Hükümetin 2006'da Latin Amerika Eylem Planı'nı güncelleyerek Latin Amerika Ülkeleri ile Ticari ve Ekonomik İlişkilerin Geliştirme Stratejisini uygulamaya koyduğunu anımsatan Vardan, bu çalışmalar sonrasında Latin Amerika ülkeleriyle son 10 yılda ticaret hacminin 2 milyar dolardan 8 milyar dolar seviyelerine çıktığını kaydetti. Bu stratejinin uygulanmasında ve Latin Amerika ile ekonomik ilişkilerin canlandırılmasında önemli rol üstlenen DEİK bünyesinde 9 iş konseyi kurulduğunu ifade eden Vardan, Latin Amerika'nın, DEİK'in öncelikli 5 ekonomik havzasından biri olduğunu dile getirdi.
- "Üç bakir ülke Türk iş dünyası için önemli fırsatlar sunuyor"
Hükümetle işbirliği içinde şirketlerin bölgedeki varlıklarını güçlendirmeyi hedeflediklerini vurgulayan Vardan, geçen yıl Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Küba, Meksika ve Kolombiya'ya gerçekleştirdikleri ziyareti anımsattı. Vardan, şunları kaydetti:
"Önümüzdeki hafta da aynı şekilde Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde büyük bir işadamı heyetiyle Şili, Peru ve Ekvator’u ziyaret edeceğiz. Bu üç bakir ülke Türk iş dünyası için önemli fırsatlar sunuyor. Bu temaslar sırasında şirketlerimizin bölge hakkındaki ünsiyetinin (alışkanlık) artması, karşılıklı temaslar ve bilgi alışverişleri ile şirketlerimizin bölgedeki gerek ticaret gerekse yatırım ve müteahhitlik alanında iş hacimlerine olumlu yansıyacaktır. Bu ziyaret sırasında Türkiye-Şili, Türkiye-Peru ve Türkiye- Ekvador İş Konseylerimizin karşı kanatları ile işbirliği anlaşmaları imzalayacak ve aynı zamanda iş forumları gerçekleştireceğiz. Ayrıca Ekvador ziyaretimiz sırasında bir üye şirketimiz tarafından 700 milyon ABD doları bedelle üstlenilen Puerto Bolivar Limanı Genişleme ve Modernizasyonu Projesi anlaşmasının imza törenini yapacağız."
- "Türkiye’nin gücü ve potansiyeli Peru’ya da ulaştırılmalı"
Türk Peru Resmi Ticaret Odası Başkanı Ali Yeni, Türkiye'nin Peru'ya yurt dışı müteahhitlik hizmetleri ve altyapı projelerinden toplu konut ve sitelere, her türlü inşaat malzemeleri, otomotiv yedek parçaları, madencilik ve ekipmanlarının da aralarında bulunduğu birçok alanda ihracat yapabileceğine işaret etti.
İki ülke arasındaki mevcut dış ticaret hacminin büyüme potansiyelinin bulunduğunu vurgulayan Yeni, şu ifadeleri kullandı:
"Peru'ya ihracatın ABD'ye ihracattan pek bir farkı yok. Düzenli konteyner seferleri zaten var. Komple ve charter gemi seferleri de Peru’ya ve bölgedeki diğer komşu ülkelere ihracatımız arttıkça hem çoğalacak hem de daha ucuz navlunlar oluşacaktır mutlaka. İlk etapta, Ekonomi Bakanlığımız bir önlem ve teşvik olarak bu bölgeye 'uzak yol navlun desteği' gibi bir teşviği uygulamaya koyabilirse ihracatçımıza bu pazarda rekabet imkanı sağlanmış olacak. Çünkü bölge ülkelerinden Peru’ya ihracatta çok ucuz navlunlar düşük toplam maliyet unsuru olurken, uzak doğudan da düşük navlunlarla rekabet kırılıyor ve toplamda Türk malları daha pahalı hale geliyor."
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ziyaretinin önemine işaret eden Yeni, "Türkiye’nin gücü ve potansiyeli, sadece yakın ve konvansiyonel pazarlara değil, dünyanın her tarafına, dünyanın öbür ucundaki Peru’ya da ulaştırılmalı, hem de kalıcı bir şekilde" diye konuştu.