Bitlis Valisi İsmail Ustaoğlu, terörle bölgede nifak tohumlarını ekilmeye çalışıldığını belirterek, "Bölge insanını kendi içinde kendileriyle çatıştırarak aralarını açmaya çalışıyor, insanlarımızın huzurunu kaçırıyorlar. Kendilerine bir ortam oluşturarak terörü destekleme adına ellerinden gelen çaba ve gayreti gösteriyorlar. Terör bu coğrafyadan defolup gidecek." dedi.
Bitlis Polisevi'nde kanaat önderleriyle bir araya gelen Ustaoğlu, yaptığı konuşmada, bu kadim kentin evliyalara ev sahipliği yaptığını, emniyet ve güven şehri olarak anılması gerektiğini söyledi.
Devletin gecesini gündüzüne katarak terörle mücadele ettiğini vurgulayan Ustaoğlu, asker, polis ve korucuların nasıl en ücra köşelere, teröristlerin inlerine kadar kahramanca girdiklerinin görüldüğünü kaydetti. Ustaoğlu, "Bu verilen mücadele güvenlik güçlerimizin tek başına yapacağı bir iş değildir. Onlar kahramanca, şehit olma pahasına bayrağımızı indirtmemek, ezanımızı susturmamak ve devletimizi böldürmemek için 24 saat mücadele veriyor." ifadelerini kullandı.
- "Halk destek vermeseydi bu seviyeye gelmezdi"
"Halkımız bugün bize destek vermeseydi, teröre karşı bu kararlı mücadeleyi bu seviyeye getiremezdik." diyen Ustaoğlu, şöyle konuştu:
"Terör, bölgede nifak tohumlarını ekmeye çalışıyor. Bölge insanını kendi içinde kendileriyle çatıştırarak aralarını açmaya çalışıyor, insanlarımızın huzurunu kaçırıyorlar. Kendilerine bir ortam oluşturarak terörü destekleme adına ellerinden gelen çaba ve gayreti gösteriyorlar. Terör bu coğrafyadan defolup gidecek."
- "Bitlis'te 180 güvenlik korucusu şehit edilmiş"
En büyük acıları bölge insanının yaşadığına işaret eden Ustaoğlu, şunları kaydetti:
"24 yıllık iş hayatımda bu bölgedeki insanların terörden ne denli acılar yaşadığını biliyorum. Bitlis'te 180 güvenlik korucusu şehit edilmiş. Bunların hepsi sizlerin evlatlarınız, kardeşiniz, ağabeyiniz, oğlunuz ya da akrabanız. Yani bu acıyı kendi içinde hisseden biliyoruz ki sizlersiniz. Cumhurbaşkanımızın önderliğinde yıllardır sürdürülen bu mücadele bize bir daha gösterdi ki bu kadim şehir başta olmak üzere bu coğrafyada ne verecek bir toprağımız ne de gidecek başka bir yurdumuz var. Biz de diyoruz ki ya bu topraklarda ölürüz ya da hainleri bu topraklara gömeriz."
