ERZURUM Ermeni çeteleri tarafından, 1906-1922 tarihlerinde Erzurum'da çeşitli işkencelere tabi tutularak katledilen Müslüman Türklerin yakınları, bir asırdır o acıyı hafızalarından silemiyor.
Ermenilerin yaptığı katliamların yoğun şekilde yaşandığı Erzurum'un Alaca, Tepeköy, Börekli, Yanıkdere başta olmak üzere çok sayıda mahallede ikamet eden vatandaşlar, yakınlarının yaşadığı acılarıyla yaşıyor.
Bir asırdır hafızalarından yakınlarının katledilmesini silemeyen ve yaşananları anlatırken gözyaşlarına boğulan vatandaşlar, Avrupa Birliği Parlamentosu'nu ve Kataolik aleminin ruhani lideri Papa'yı katliamın yapıldığı bölgeye gelerek, gerçekleri görmelerini istedi.
Tepeköy Mahallesi'nden Ayşe Çelik (67), AA muhabirine yaptığı açıklamada, köylerinde Ermenilerin hem kadınları hem erkekleri katlettiğini, köyün her tarafında katliamın izlerinin olduğunu söyledi.
Çelik, kayınvalidesinin Ermeni zulmünü yaşadığını belirterek, şunları kaydetti:
"Kayınvalidem çocukmuş. Ermeniler kadınların hepsini toplayıp, bir ahıra doldurmuşlar. Aşağıdan ve yukarıdan ateşe vermişler. Halası, kurtulsun diye kayınvalidemi dışarı atmış. Gözünün birini kaybetmiş, karnından, bacaklarından yaralanmış. Vücudundan mermi çekirdekleri çıkarmışlar. Köyde kadınların içerisinden sadece o kurtuldu. Erkekleri yakmışlar, o katliamdan sadece kayınvalidem yaralı kurtulmuş."
O dönemde erkeklerin bir çoğunun cephede olduğunu anlatan Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Dedemler cepheye gitmiş. Küçük çocuklara da ders vereceğiz diyerek, bir yere toplamışlar, orada katletmişler. Her zaman bu acıyı hissediyorum. Katliamdan yaralı çocuk olarak kurtulan kayınvalidemin anlattıklarını hafızamdan çıkaramıyorum. Onların acılarını biz hala yaşıyoruz. Ermeniler çok zulüm etmişler. Ermeni katliamlarında biz çok şehit verdik. Askerimize, insanımıza çok zarar vermişler. Bütün köylerde katliamlar yapmışlar. İnsanın yüreklerinden silinir mi, bu acı kalpten silinebilir mi?"
- "Ermenilerin yaptığı katliamı, şu dağlar ispat eder"
Aynı köyden 78 yaşındaki Necmettin Karaçavuş da "Bizim dedelerimiz katliam yapmadı, temiz insanlar, Müslüman, olgun insanlar. Ermeniler yaptı bu katliamı, şu dağlar ispat eder bunu. Gelsinler karşımıza çıksın, desinler ki 'bizi siz katlettiniz'. Diyemezler çünkü burada toplu mezarlarımız var" ifadesini kullandı.
Ermenilerin çevre köylerden getirdikleri masum insanları da Tepeköy'de öldürdüğünü belirten Karaçavuş, Ermenilerin yardım dağıtacağız diyerek, herkesi bir yere topladığını ve orada yakarak katliam yaptığını vurguladı.
Karaçavuş, "Benim dedemi de Ermeniler öldürmüş. Babam o dönemde cephedeymiş. Ermeniler sürekli dünyayı kandırmaya çalışıyor ama biz katliam yapmadık. Köyümüzde yapılan kazılar, bunun ispatı. Osmanlı Devleti o dönemde zayıf, askerler cephelerde. Osmanlı vatandaşı olan yani yerli Ermeniler yapıyor bu katliamları" diye konuştu.
65 yaşındaki Ömer Akyüz ise Rusya çekildikten sonra bölgede kalan Ermenilerin dedelerimizi yaktığını vurgulayarak, şöyle konuştu:
"Süngülemişler, yakmışlar. Burası samanlık olarak kullanılıyormuş. Erkek çocukları da burada yakmışlar. 100'den fazla kişi öldürülmüş burada. Yapılan kazıda 80 kafatası çıkarıldı. Bölgedeki bütün köylerde katliamlar var. Delikanlılar, gençler cephede. Geri kalan ihtiyarları, çocukları, kadınları da yakıyorlar."
- Börekli köyünde 450 kişiyi katlettiler
Börekli Mahallesi'nden 88 yaşındaki Mehmet Karaş, Ermenilerin köylerinde 450 kişiyi katlettiğini, kadın, çoluk çocuğu bir yere erkekleri başka bir yere doldurup, önce silahla tarayıp sonra ateşe verdiklerini dile getirdi.
Karaş, "Vatandaşımız savunmasız, silah yok. Herkes çoluk, çocuk, ihtiyar, savunmasız olunca da toplayıp öldürmüşler. Ermeniler dünyayı kandırmaya çalışıyor, yalan söylüyorlar. Hiçbir zaman Müslümanlar, Ermenileri katletmedi. Dedelerimiz mağdur oldu. Burada 450 kişiyi öldürmüşler. Öldürmekle de kalmamış, yakmışlar" şeklinde konuştu.
Karakaş, Ermenilerin, Müslüman Türkleri gasbettiğini, değerli aşyalarını, altınlarını da aldığını ifade etti.
Aynı köyden 85 yaşındaki Fatma Karaş da Ermeni çetelerinin köye geldiğini ve önce kardeş gibi yaşadığını anımsatarak, "Ruslar, bölgeden çekilmeden önce, silahlanın Ermeniler sizi öldürecek' diyor. Bizimkiler de 'biz kardeşiz, bir şey yapmazlar' diyor. Ruslar bölgeden çekilince Ermeniler bölgede kadınları, erkekleri öldürüyorlar. Altı ay boyunca köyden kanlı su akmış. Bazı köylüler de başka illere gitmek zorunda kalıyor" dedi.
Köyde hala o acıların izlerinin olduğunu ifade eden Karaş, "O dönemin canlı tanıkları vardı köyümüzde. Biz çocukken anlatırlardı, anlattıkları zaman da strese girerler, gece rüyalarına girdiklerine söylerlerdi" ifadesini kullandı.
- Alaca'daki kazıda 278 şehide ulaşıldı
Alaca Mahallesi'nde yaşayan 72 yaşındaki İzzettin Eltaş ise köylerinde erkeklerin ayrı kadınların ayrı yerlere doldurularak süngülendiğini ve yakıldığını söyledi.
Köylerinde kazı yapıldığını ve Ermenilerin yaptığı katliamların kanıtlandığını dile getiren Eltaş, şöyle devam etti:
"Kazıda tek tek Müslümanlarımızın cenazelerine ulaştık. Kafataslarını saydık, 278 şehide ulaştık ama daha çok kafatası çıkıyordu. Yukarı Mahalle'de kadınları bir ahıra doldurup, süngüyle öldürüyorlar. Erkekleri ise diri diri yakıyorlar. Gebe, güzel kadınları direklere ayaklarından asıyorlar. Aralarında bahse giriyorlar ve canlı canlı kadınların karnını yararak çocuğun cinsiyetine bakıyorlar. Hatice teyze vardı, anlatırdı. Babamı götürdüler, ben paltosundan tutuyordum. Üzerine gaz döküp yaktılar' diye anlatıyordu. Ne zaman anlatsa sinirlenir, üzüntüsünden bayılırdı."
Ermenilerin yaptığı katliamları anlatırken gözyaşlarını tutamayan Eltaş, "Katliam yapmış olsaydık, bugün Ermeniler olmazdı. Dinimize, Türk milletine katliam yakışmaz. Ermenilerin söylediği kesinlikle iftira. Buralarda bir tane bile Ermeni mezarı yok. Kazılarda hep Müslüman Türkler çıkıyor. Dedelerimiz kendi topraklarında mağdur olmuş" şeklinde konuştu.