Müezzinoğlu, “Bizim 4 gündür orada 24 saat nöbet tutan iki ambulansımız var. Sabah komuta merkezimizdeki arkadaşımızla görüştüğümüzde söylediği, mekân ile ambulansların arası 600 metre. Yaralıysa oraya getirilebilir. Ama dört gündür burada. Niye? Yaralı değil, yaralı üzerinden kamuoyu algısı yönetiliyor
Dünya kamuoyuna mesaj verme gibi farklı ART niyetler de olduğu kanaatindeyim” dedi.
Müezzinoğlu, bölgedeki sağlık Bakanlığı yetkilisini basın toplantısı sırasında telefonla arayarak son durumu sordu. Bakanlık yetkilisi, 24 saat hazır bekleyen ambulansların güvenlik nedeniyle bölgeye gidemediklerini, HDP’li Faysal Sarıyıldız’ın ise yaralıların taşınamayacağı yanıtını verdiğini ifade etti.
‘HDP’liler ses çıkarmadı’
Müezzinoğlu, acil sağlık personelinin Türkiye’nin her noktasına, “cefakâr ve vefakâr” bir yaklaşımla hizmet ettiğini, Temmuz ayından bu yana Doğu ve Güneydoğu’da dört sağlık çalışanının hasta ya da yaralılara müdahaleye giderken öldürüldüğünü; 29 çalışanın da alıkonulduğunu söyledi. HDP’lilerin sağlık çalışanları katledilirken ses çıkarmadığını belirten Müezzinoğlu, şunları kaydetti:
ALGI YÖNETİMİ: Kimseden ‘O ambulans ekibini niye kaçırdınız, bu insanlık suçudur’ diye bir açıklama duydunuz mu? Bunlar yaralı kurtarıyor, kim olduğuna bakmadan. Bizim görevimiz insanı yaşatmak ama insanı yaşatmak isteyenin alıkonulması, öldürülmesine ses çıkarmayan anlaşıyın algı yönetimi yapması.. Bunu Suruç’ta, Kobani’de de yaptılar.
TERÖRİSTLER ÇIKACAK: Bu sabah Cizre’deki başhekimimiz ve 112 sorumlumuzla görüştüm. 112’ye gelen bin 693 çağrıdan bin 290’ına hizmet verilmiş. Şimdi 112 var ama sen orada teröristi koruyorsan, terörist orada elinde silahıyla devam ediyorsa, tabii ki vatandaşımız mağdur olur. Terörist o sokaklardan çıkmadığı sürece mağduriyet olacak.
‘Kimliğini de açıklamıyor’
PROVOKATİF İŞLEM: Bize orada 30’a yakın yaralı olduğunu ifade eden, telefon eden kişi, orada olmadığını söylüyor. ‘O mekânda iletişim kurabileceğimiz kimse var mı?’ diye sorduğumuzda ‘evet’ diyor. ‘Peki telefonlarını verir misiniz?’ diyoruz. Üç tane telefon veriyor ama isim bilgilerini vermiyor. Telefonları aradığımızda yalnızca birine yanıt geliyor. Cevap veren kişi, ‘Ben kimliğimle ilgili bilgi veremem, bir daha da beni rahatsız etmeyin’ diyor. ‘Peki siz orada mısınız?’ dediğimizde, ‘hayır o bilgiyi de veremem’ diyor. Böyle bir provokatif işlem var. Orada farklı bir algı yönetimini her zaman olduğu gibi HDP’li vekillerimiz yönetmeye çalışıyor.
YARALI DEĞİL: 4 gündür nöbet tutan iki ambulansımız var. Komuta merkezimizdeki arkadaşımızla görüştüğümüzde söylediği, mekan ile ambulansların arası 600 metre. Yaralıysa oraya getirilebilir. Ama dört gündür burada. Niye? Yaralı değil, yaralı üzerinden kamuoyu algısı yönetiliyor. Burada dünya kamuoyuna mesaj vermek gibi farklı art niyetler de olduğu kanaatindeyim. l Ankara Milliyet
İşte, o konuşma
Müezzinoğlu, Cizre’deki Sağlık Bakanlığı yetkilisi ile canlı telefon bağlantısı yaptı. Diyalog şöyle gelişti:
Müezzinoğlu: Cizre’de bu yaralıların olduğu mekânla ilgili bizdeki son bilgiler nedir?
Yetkili: Şu anda yaralılar Cudi Mahallesi Caferi Sadık Sokak 5 katlı binanın bodrum katındalar sayın bakanım. Biz her saat teyit amaçlı arıyoruz. Faysal Bey zaten talepte bulunuyor. Faysal Sarıyıldız’ı arıyoruz. Yaralı bilgisini almaya çalışıyoruz. Yaralı bilgisini net vermiyor bakanım.
Müezzinoğlu: Ambulans ekibimiz yani güvenli bölgeye, yaralıların olduğu mesafe ne kadar?
Yetkili: Güvenli alana 1 kilometre sayın bakanım.
Müezzinoğlu: Peki orada onlar yaralılarını getirmek isteseler getirebilirler mi güvenli bölgeye?
Yetkili: Biz bunu sürekli emniyete ayrıca Faysal Bey’e de söyledik. Faysal Sarıyıldız diyor ki: ‘Yaralıların hepsinin durumu ağır olduğu için, kötü olduğu için bunları taşıyacak kimse yok.’ O yüzden diyor ki, ‘Sizin 155 ile görüşmeniz lazım. 155 ile görüşüp alandaki operasyonu durdurmanız lazım.’