11 Mayıs 2015 Pazartesi 12:41
Diyabet hastası kavun yerine kiraz tercih etmeli

Şeker hastalığı olarak bilinen diyabet, mevsim geçişlerinden etkilenebiliyor. Gaziantep SEV Amerikan Hastanesi Diyabet Merkezi Koordinatörü Dahiliye Uzmanı Dr. Derya Aydın; diyabet hastalığıyla ilgili bilgiler verdi ve uyarılarda bulundu: 
 21. yüzyılın salgını olarak tanımlanan diyabet hastalığı; her yaşta ortaya çıkması, toplumda sık görülmesi ve yol açtığı hayatı tehdit eden veya sonlandıran komplikasyonları nedeniyle büyük önem taşımaktadır. 
 Günümüzde diyabetteki korkutucu artışın en önemli nedenleri; hareketsiz yaşam tarzı, karbonhidrat ve yağdan zengin beslenme ile artan obezitedir. 

BAHAR, KAN ŞEKERİNİ ÇARPAR 
 Mevsim değişiklikleri ve özellikle bahar aylarında çiçek tozları, astım atağının başlamasına, saman nezlesinin aktivasyonuna neden olabilir. 
 Bu dönemde üst solunum yolu enfeksiyonlarına sık rastlanır. Mevsimsel değişiklikler sinüziti, migreni, dolayısıyla baş ağrılarını tetikleyebilir. Bahar aylarında bahar yorgunluğu denilen halsizlik, isteksizlik, kas ağrıları sık görülür. 
 Bahar geçişleri ve yakında sıcakların artması diyabet hastalarının da yaşamlarında birtakım değişiklikler yapacaktır. Aynı zamanda günlerin uzamasıyla beraber geç saatlere kadar yemek yenmesi ve karpuz, kavun gibi glisemik indeksi (gıdaların kan şekerini yükseltme hızı) yüksek meyveler, diyabet hastalarında kan şekerinin yükselmesine neden olacaktır. 

KAVUN ve KARPUZA DİKKAT! 
 Karpuz, kavun dışında üzüm, dut, incir gibi meyvelerin de glisemik indeksleri yüksektir. Bu nedenle diyabet hastaları bu meyveleri daha az tüketmelidir. 
 Kış mevsiminde pek görmediğimiz güneş, bahar ve yaz aylarında kendini gösterir. Diyabet hastalarında kış mevsiminde kan şekerleri daha yüksek seyretmektedir. Bunun sebebi, kış aylarında yeterli spor yapmamak ve güneşle ilgili bir vitamin olan D vitamini eksikliği olabilir. 
 Hava sıcaklığının artmasıyla çay, kahve gibi kafeinli içecek tüketimi azaltılmalıdır. Yüksek miktarlarda alınan kafein, çarpıntı ve sıvı kaybına neden olarak kan şekerinin dengesini bozabilir. Kafein içeriği yüksek olan asitli içeceklerden de sakınmak gerekir. 

TEDAVİDE 4 ALTIN ADIM
Diyabet tedavisinin amacına ulaşması için dört önemli adımı uygulamak gerekir: 
 Bilinçlenme: Tedavide başarıya ulaşabilmek için diyabet hastalarının, beslenme, ilaçların kullanılması, yapacakları egzersizler konusunda eğitilmesi gerekir. Bu nedenle diyabet polikliniklerinde, doktorlar ve diyabet eğitim hemşireleri, hastalara diyabet hakkında bilgiler vermeli. 
 Egzersiz: Diyabetin bir salgına dönüşmesindeki en önemli etkenler hareketsiz yaşam biçimi ve obezite. Bu nedenle diyabetin tedavisinde egzersiz ve spor önemli yer tutar. Diyabet hastaları ve diyabet riski taşıyanlar; kendilerine uygun düzenli egzersiz programlarına yönlendirilmeli. 
 Sağlıklı beslenme: Diyabetli hastaların kilolarına ve yaşlarına uygun sağlıklı bir beslenme programı uygulanmalı. Diyabet konusunda uzman bir beslenme uzmanı tarafından beslenme programı düzenlenmeli. 
 Doğru ilaç kullanımı: Diyabet hastasının ilaç kullanması gerekiyorsa; bu ilaçların hastanın yaşına, kan şekeri, böbrek, karaciğer fonksiyonları vb. gibi durumlara uygun olanları seçilmeli. 

GLİSEMİK İNDEKSİNE BAKIN

 Portakal, mandalina gibi kış meyvelerinin yerine karpuz, kavun, incir, dut, erik ve kiraz gibi yaz meyveleri raflarda yerini almaya başlayacak, hatta başladı bile. 
 Bazı meyvelerin kan şekerini yükseltme hızı daha yüksektir. Biz buna glisemik indeksi yüksek meyveler diyoruz. 
 Bazı meyvelerin glisemik indeksleri şu şekildedir: Elma: 38, karpuz: 72, kavun: 65, erik: 39, kiraz: 22, şeftali: 42 portakal: 44, muz: 62. 
 Bu nedenle diyabet hastaları meyve tercihlerinde glisemik indeksi düşük olan erik, elma ve kiraz gibi meyveleri tercih etmelidir. Glisemik indeksi yüksek meyveler diyabet hastalarına yasak değildir fakat daha az ve kontrollü şekilde tüketilmelidir. 

HAVALAR ISININCA SUSAMADAN SU İÇİN
 Sıcak günlerde yaşanan sıvı eksikliği de diyabet hastalarının şeker dengesini bozan bir diğer etkendir. Bu nedenle sıvı kayıplarını yerine koymak için kış aylarına oranla daha fazla su tüketilmelidir. 
 Susamadan su içmek alışkanlık haline getirilmelidir. 
 Günlük 2-3 lt (10-15 su bardağı) su tüketilmelidir. 

SAĞLIĞINIZI ŞANSA BIRAKMAYIN

 Genel olarak diyabetin iki tipi vardır. Tip 1 diyabet, çocuklarda ve gençlerde görülür. Tip 2 diyabet orta yaş ve yaşlılarda görülür. Bir de gebelik döneminde ortaya çıkan diyabet vardır. 
 Tip1 diyabet; pankreastan salgılanan insülinin eksikliğine veya yokluğuna bağlı gelişen diyabet tipidir. 
 Genellikle çocukluk ve gençlik döneminde ortaya çıkar fakat daha geç yaşlarda da çıkabilir. Diyabet belirtileri aniden başlar ve şikayetler ciddiye alınmazsa hasta kendini kaybederek komaya girebilir. Çevresel etkenlerin çok fazla bir rolü yoktur. 
 Tip 2 diyabet ise genellikle orta yaş ve yaşlılık döneminde ortaya çıkar, günümüzde daha erken yaşlarda görülebilmektedir. En sık görülen diyabet tipidir. Tüm diyabetlerin yüzde 90'ı Tip 2 diyabetlidir. Tip 2 diyabetin tedavisinde şeker düşürücü ilaçlar kullanılır, gerekli hallerde ilaçlarla beraber ya da tek başına insülin kullanılır. 
 Diyabette tanı kan tahlili yapılarak konur. Yapılan kan tahlilinde, açlık kan şekeri 126 üzerindeyse veya herhangi bir zamanda alınan kan şekeri 200'ün üzerindeyse diyabet tanısı konur. 

TEDAVİDE HEDEF: KORUNMAK!
 Diyabeti tamamen ortadan kaldıracak bir tedavi yoktur. Bu konuda çeşitli bitkisel karışımların ilaç gibi kullanılması doğru değildir. 
 Şeker hastalığından tamamen kurtulmak mümkün değil; ancak diyet, egzersiz ve doğru tedaviyle kontrol altına almak mümkün. 
 Diyabetin tedavisinde en önemli iki unsur diyet ve egzersizdir. 

Son Güncelleme: 11.05.2015 12:42
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.