04 Şubat 2016 Perşembe 21:14
H1N1 Domuz Gribi Nedenleri, Domuz gribinden nasıl korunuruz,Sağlık haberleri

Son 10 yıla yakındır adını sıkça duyduğumuz ve ülkemizde de birçok can alan virüs Elazığ'da da minik bir bebeğin canını aldı. Tıp'ta adı H1N1 olarak bilinen yani Domuz Gribi açıklamalara göre Elazığ'da 2 yaşındaki bir bebeğin ölümüne sebep oldu.

Tunceli'de 25 kişi boğaz ağrısı, ateş gibi nedenlerle hastaneye başvurduğunu açıklayan hastne yetkilileri, 19 kişiden numune alındı ve daha sonra 11'i geri yollandı açıklaması yapıldı. Fakat 2 yaşındaki bebek Elazığ'a sevkedildiği hastanede öldü.

 Tunceli Halk Sağlığı Müdürü Musa Şahin 19 Hastada domuz gribi vürüsüne ratlandığını (H1N1) bu hastalara yapılan test sonuçlarında 11 tanesinden pozitif sonuç alında. 9 hasta taburcu olurken 2 yaşındaki bir bebek domuz gribinden öldü. Musa Şahin küçük bebeğin Elazığda öldüğünü açıkladı.

Musa Şahin bugüne kadar 25 hastanın yüksek ateş boğaz arası şikayetlerinden Tunceli Devlet Hastanesine başvurduğunu açıkladı. Şahin, gazetecilere yaptığı açıklamada, ocak ayından bu yana soğuk algınlığı, nefes alamama, yüksek ateş, boğaz ağrısı şikayetleriyle Tunceli Devlet Hastanesi'ne 25 hastanın başvuruda bulunduğunu söyledi.

Bu hastalardan H1N1 şüphesi taşıyan 19'undan numune alınarak Erzurum Halk Sağlığı Bölge Laboratuvarına gönderildiğini ve 11 hastanın tetkikinin pozitif sonuçlandığını belirten Şahin, "Bu hastalarımızdan 9'u sıhhatle taburcu oldular.

h1n1-domuz-gribi-nedenleri,-domuz-gribinden-nasil-korunuruz,saglik-haberleri---.Jpeg

Maalesef 2 yaşındaki bebeğimiz sevk edildiği Elazığ'da yaşamını kaybetti. Bir hastamızın da halen Tunceli Devlet Hastanesinde tedavisi devam ediyor' dedi. Son 10 yıla yakındır adını sıkça duyduğumuz ve ülkemizde de birçok can alan virüs Elazığ'da da minik bir bebeğin canını aldı.

Tıp'ta adı H1N1 olarak bilinen yani Domuz Gribi açıklamalara göre Elazığ'da 2 yaşındaki bir bebeğin ölümüne sebep oldu. Tunceli'de 25 kişi boğaz ağrısı, ateş gibi nedenlerle hastaneye başvurduğunu açıklayan hastne yetkilileri, 19 kişiden numune alındı ve daha sonra 11'i geri yollandı açıklaması yapıldı. Fakat 2 yaşındaki bebek Elazığ'a sevkedildiği hastanede öldü. 

Tunceli Devlet Hastanesine hasta başvurularının devam ettiğini belirten Şahin, şunları söyledi: "Burada özellikle kronik hastalıkları olan kalp, şeker, tansiyon rahatsızlığı, ileri yaş ve özellikle 65 yaş üstü, hamileler ve toplu alanlarda çalışan, riskli alanlarda çalışan özellikle sağlık personeli arkadaşlarımızın mevsimsel olarak gelen grip aşılarını yaptırmalarını öneriyoruz.

Bunun özellikle bağışıklık sistemi koruyucu noktasında ciddi bir katkısı var ve halen grip aşılarını yaptırabilirler." Şahin, bu virüs açısından Tunceli'de endişe edecek bir durumun olmadığını da belirterek, gerekli tedbirlerin alınmış olduğunu sözlerine ekledi. Domuz gribi hakkında; Domuz gribi, Orthomyxoviridae ailesinden, herhangi bir virüs tarafından oluşmuştur.Domuzlarda oluşan virüse çok benzediği için adına Domuz Gribi denmektedir.Hastalık tıp alanında İngilizce swine influenza virus kelimelerinin baş harflerinin bir araya getirilmesiyle kısaca SIV olarak adlandırılır.

Bilinen tüm SIV tipleri ya Influenzavirus A (çoğunlukla) ya da Influenzavirus C (ender) tipindedir. Aşısı bulunmaktadır. 2009 salgınına neden olan virüs, influenza A virüsünün alt türlerinden biri olan H1N1'dir. Kümes hayvanları ve domuzlar ile yakın temasta çalışan kişiler, özellikle korumasız bir şekilde temasta bulunanlar, eğer hayvan insana bulaşabilen bir virüs taşıyorsa enfeksiyon kapma riski altındadır. Buna karşılık, hastalıklı bir hayvanın eti uygun bir şekilde pişirildiği zaman herhangi bir risk arz etmemektedir.

h1n1-domuz-gribi-nedenleri,-domuz-gribinden-nasil-korunuruz,saglik-haberleri---.jpg

SIV, insandan insana bulaşabilecek şekilde yapısını değiştirebilmektedir. 2009 yılındaki domuz gribi vakalarının bu tip bir virüs tarafından oluştuğu belirtilmektedir. Belirtileri Hastalığın insandaki belirtileri grip ve grip benzeri hastalıkların semptomları ile aynıdır. Belirtiler; ateş, öksürük, boğaz ağrısı, vücut ağrısı, baş ağrısı, üşüme hissi ve yorgunluktur. Normalden daha fazla sayıda hasta ishal ve kusma şikayeti bildirmiştir. Bu epidemide ateşsiz, daha atipik seyreden vakalar da görülmektedir.

Örneğin, bir aileden birisinde tipik grip semptomları olmasına rağmen ailenin başka üyelerinde hafif bir burun akıntısı, gözlerde batma şikayeti, boğaz ağrısı olabilmekte ve hiç ateşi olmayanlara rastlanmaktadır. İki hastadan biri hafif seyretmektedir, ancak doktora “ben hastayım” diye gelenlerin önemli bir kısmında ateş vardır; hastaneye yatırılanlarda bu oran %90-95'e ulaşmaktadır.

Yani daha ciddi vakaların hemen hepsi ateşlidir. Bu belirtiler sadece domuz gribine özgü olmadığı için tanı konulması için hastanın yakın geçmişi, domuz gribi olan kişilerle temas edebileceği bölgelerde bulunup bulunmadığı ya da domuzların ve kümes hayvanlarının bulunduğu ortamlarda bulunup bulunmadığı sorgulanarak ayırıcı tanı yönteminin uygulanması gerekmektedir.

Bulaşma şekli Domuzlar arasında Domuzlarda grip çok yaygındır,[kaynak belirtilmeli] ABD'de üretilen domuzların yaklaşık yarısı virüse maruz kalmıştır.[kaynak belirtilmeli] Virüse karşı antikorlara diğer ülkelerdeki domuzlarda da sıkça rastlanır.[kaynak belirtilmeli] En önemli bulaşma yolu hastalıklı ve hastalıksız domuzların doğrudan temasıdır. 

Bu yakın temaslar özellikle hayvanların taşınması sırasında sıkça gerçekleşir. Entansif tarım da, domuzların birbirine çok yakın ortamlarda yetiştirilmesinden dolayı bulaşma riskini artırabilir.

Virüsün doğrudan bulaşması muhtemelen domuzların burunlarını birbirlerine değdirmeleriyle ya da kurumuş mukus üzerinden olur. Hapşırma ve öksürme yüzünden havayoluyla bulaşma da mümkündür.

Virüs genellikle bir sürü içinde hızlıca yayılır ve birkaç gün içerisinde tüm domuzlara bulaşır. Yaban domuzu gibi vahşi hayvanlar da virüsü bulaştırabilir ve bu hastalığın çiftlikler arasında yayılmasına sebep olabilir.

İnsanlara Domuzların çevresinde çalışan, özellikle yakın temasa giren kişiler bu hayvanlarda yaygın olarak görülen bu virüsü kapma riski altındadır. Bu insanlar, zoonoz ve virüsün şekil değiştirmesinin birlikte oluşabileceği bir ortam teşkil ederler.

Dolayısıyla bu insanların aşılanması ve yeni virüs nesillerinin tespit edilmesi için izlenmesi halk sağlığı açısından önemlidir. Çiftliklerdeki çalışanlar kadar olmasa da veterinerler ve et işleme tesislerinde çalışanlar da virüse yakalanma riski altındadır.

Risk grupları Risk grubu, yani hastaneye yatış ve ölüm riski yüksek olanlar, hem yurt dışında hem Türkiye'de aynı. Bunlar, 5 yaş altı, özellikle de 2 yaş altı çocuklar, gebeler, her yaş grubundan kronik hastalığı olanlar, yani astım, KOAH, kalp hastalığı, diyabeti olanlar, bağışıklığı baskılanmış olanlar, REYE sendromu nedeniyle 19 yaş altı aspirin tedavisi alanlardır. En yüksek riski olanlar gebelerdir.

Hastaneye yatışların ise çok önemli bir kısmını pnömoniler oluşturmaktadır. Domuz gribi salgınından bu kadar korkulmasının nedenlerinden biri, hastalığın, belki genelde kötü seyretmiyor, ama ölen hastaların bir kısmı genç erişkinler ve okul çağı çocukları olmasıdır. Bunlardan %30'unda altta yatan bir hastalık da bulunmamaktadır.

Ayrıca yoğun bakıma ihtiyaç duyan ve uzun süre kalan bu tür hastalar, yoğun bakım yatak sayısında da çok ciddi bir yetersizliğe de yol açmaktadır.

Korunma Domuz gribi solunum (hava) yoluyla bulaşmaktadır; aşısı bulunmuştur ve Dünya Sağlık Federasyonun onayladığı bir aşıdır. Ancak aşının yan etkileri konusunda hâla şüpheler bulunmaktadır.

Dünya Sağlık Örgütü, dünyada Aralık 2009'a kadar 65 milyon aşının yapıldığını ve mevsimsel grip aşısında beklenenlerden farklı yan etkiye rastlanmadığını bizzat açıklamıştır.

Domuz gribi aşısında adjuvan olarak yer alan skualen daha önce hepatit, papilloma, bazı grip aşıları ve kuş gribi gibi farklı birçok aşıda denenmiştir ve hem AB'de hem de ABD'de onay almıştır. Koldaki enjeksiyon yerinde ağrı dışında, adjuvanlı ve adjuvansız aşılar karşılaştırıldığında hiçbir ciddi yan etki görülmemiştir.

Bir iddia da, bu molekülün normalde bağırsaktan alındığı ve koldan verilmesi durumunda antikor oluşumuna yol açacağı şeklindedir. Bunun da aksi ispatlanmış ve enjeksiyon yoluyla verilen adjuvanlara karşı antikor oluşmadığı gösterilmiştir. Onaylanmış aşılar gebelerde yapılabilir.

Buna, canlı zayıflatılmış aşılar, ayrıca adjuvanlı ve adjuvansız ölü aşılar dahildir. Yeterli antikor oluşumunun sağlabilmesi açısından, bebeklerde 6. aylıkdan itibaren aşı uygulanabilir. İlk 6 ayda bebeğin annesinin veya bakıcısının aşı olması gerekmektedir.

Öte yandan, yenidoğanlara dahi oseltamivir verilebilmektedir. Aşıya bağlı olarak, yumurta alerjisi olanların dışında beklenen bir alerjik reaksiyon yoktur. Tedbir olarak, solunum maskeleri dışında, özellikle kalabalık ortamlarda bulunduktan sonra, eller sıklıkla sabun ve su ya da alkol içerikli kimyasallar ile yıkanmalıdır. İnsanlar ellerini yıkayamadıkları durumlarda, ağızlarına, burunlarına ve gözlerine elleriyle dokunmaktan kaçınmalıdır.

Eğer öksürme gerekiyorsa ağız bir bez ya da kâğıt ile kapatılmalı ve kullanılan kâğıt ya da bez hemen çöpe atılmalıdır. Profilaksi ve Tedavi CDC, dört durumda profilaksi önermektedir. Bunlar, profilaksi verilecek kişinin risk grubunda olması, gerçek temas öyküsü olması, ilacın hastalık başlangıcından itibaren ilk 48 saatte verilmesi ve son olarak, profilaksinin 10 gün boyunca alınmasıdır.

Bu dört koşul sağlanıyorsa profilaksi verilmeli, yoksa verilmemelidir. Profilaksi, aile içi veya yakın temas bulaşları içindir. Uzun süreli profilaksi önerilmemektedir. ABD Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri (CDC) hastalıktan korunma veya tedavisi için Tamiflu (oseltamivir) ya da Relenza (zanamivir) önermektedir. İzole edilen virüs üzerinde ABD ve Meksika'da yapılan deneylerde amantadine ve rimantadine'e karşı dayanıklı olduğu tespit edildi.[8] Amerikalı uzmanlar 2009 Haziran ayının sonlarında aşının bulunmasına çok yaklaştıklarını açıkladılar. Yapılan önemli hatalardan biri, doktorların grip düşündükleri herkese ilaç vermeleridir.

DSÖ yüksek riskli gruplara erken tedavi önermektedir. Yani tedaviye ilk 48 saat içinde ve ideal olarak da ilk 24 saatte başlanması gerekmektedir. Örneğin bir gebe, iki yaş altı çocuk veya astımlı bir hasta geldiğinde test yapılmadan hemen ilaç başlanmalıdır. Gebelerde, sistemik etkisi nedeniyle oseltamivir daha uygundur. Ama hafif hastalığı olan ve risk taşımayan bir kişide, domuz gribi düşünülse bile ilaç verilmesi gerekmemektedir. Yani ilaca, hastanın durumuna ve riskine göre başlanmalıdır.[kaynak belirtilmeli] Mortalite Hafif olan vakaların kaç kişi olduğu bilinmemektedir.

Doktora hasta olduğu için başvuranların ortalama %4'ü hastaneye yatmakta, bunun dörtte biri yoğun bakıma girmekte, yoğun bakıma girenlerin de üçte biri ölmektedir. Buna göre, doktora, “ben çok hastayım” diye başvuranlarda mortalite 3/1000'dir. Daha hafif vakalar da dahil edilirse, bu oran 1/10.000 düzeyine inmektedir. Önlemler ABD Başkanı Barack Obama, H1N1 virüsünün yol açtığı domuz gribi hastalığıyla mücadeleye acil kullanım için 1.825 milyar dolar tahsis etmiştir.[10]ABD ve Dünya Sağlık Örgütü domuz gribiyle mücadelede alınacak önlemler ve tedaviler için sistemli bir şekilde çalışmaktadırlar.

 

Son Güncelleme: 04.02.2016 21:42
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.