Peki hamilelik ile doğum arasındaki obezite hastalığının varığı ve obezite cerrahisi ile kalıcı çözüm sağlamanın faydaları konusunda uzmanlar ne diyor
Genç yaşlı demeden obezite hastalığına yakalanan bireyin tedavi yöntemi olarak kullandığı en yoğun yöntem obezite cerrahisi olmakta iken, en çok tetiklediği konum da hamilelik süreci ve doğum sırası olmakta. Peki hamilelik ile doğum arasındaki obezite hastalığının varığı ve obezite cerrahisi ile kalıcı çözüm sağlamanın faydaları konusunda uzmanlar ne diyor
İdeal olan obez anne adayının gebelik planlanan dönemde normal kiloya getirilmesidir. Bu amaçla uygun diyet ve egzersiz programı yeterli gelmiyorsa cerrahi yönteme başvurulmalıdır. Ancak pek çok soru işareti kadınları düşündürmektedir. Medicorium Obezite ve Metabolizma Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Murat Üstün konuyla ilgili açıklamalarda bulunuyor.
Kilo kaybetmek için yapılan bu ameliyatlardan sonra gebe kalmak güvenli midir?
Sağlıklı bir gebelik ve doğum için bazı önlemler alınmalıdır. Son çalışmalar obezite cerrahisinden sonra gebeliğin daha güvenli olduğunu düşündürmektedir. Hatta bariatrik cerrahiden sonra hamilelik, hala obezken olandan daha güvenlidir. Morbid obez kadınlarda genellikle kısırlık problemi de vardır. Eğer gebe kalırlarsa, bu yüksek riskli bir gebelik olacaktır. Morbid obez gebeler genellikle gebelik diyabeti, hipertansiyon, preelampsi ve fetal distress gibi gebelikle ilişkili komplikasyonları daha sık yaşarlar ayrıca genellikle sezaryen gereksinimi de daha çok ortaya çıkar.
Bariatrik cerrahiden sonra gebelik için ne kadar beklemek gerekir?
Obezite cerrahisi geçiren kadınlar genellikle çok beklemeden hamile kalma arzusu içindedirler. Ancak, özellikle hızlı kilo kaybının sürdüğü ilk 12-18 ay mutlaka beklenmelidir. Bu süre içerisinde vücut için gerekli besin ihtiyaçlarının karşılanmasında çetin bir mücadele olabilir. Bir de gebeliğe özel besin ihtiyaçlarının eklenmesi bu durumu ağırlaştırabilir. Bunun yanı sıra, böyle hızlı kilo kaybı, gelişmekte olan fetusta olumsuz etkilere yol açabilir. Mide bandı gibi yöntemler daha kademeli bir kilo kaybına yol açarlar ve besinsel eksikliklere pek neden olmazlar. O nedenle mide bandı uygulanan hastaların sağlıklı bir gebelik için 6 ay beklemesi yeterlidir.
Pek çok bariatrik cerrah, gebelik çağındaki hastalarına bekleme sürecinde güvenilir doğum kontrol yöntemleri kullanmalarını önerir. Çünkü obezken hamile kalmakta güçlük yaşayan kadınlarda, kiloların kaybedilmesi ile birlikte doğurganlık artacaktır. Gerçekte, obeziteyle ilişkili kısırlık problemleri hormonlar normal seviyelerine döndüğünde sıklıkla çözülmektedir. O nedenle dikkatli olunmalıdır.
Obezite cerrahisinden sonra gebelik obezken olandan daha güvenlidir…
Daha önceki çalışmalarda obezite cerrahisinden sonra gebeliğin mide kanaması, kansızlık ve bebekte gelişme geriliği gibi bazı komplikasyon riskleri içerdiği ileri sürülse de, son çalışmalar genellikle daha iyimser bir tablo çizmektedir. Aslında obezite cerrahisi daha önce obez olan kadınlarda ve bebeklerinde aşağıdaki komplikasyonlardan korunmayı sağlar.
-Gebelik diyabeti: Gebelik sırasında yüksek kan şekeri ile karakterizedir ve sezaryen gereksinimini arttırır.
-Yüksek kan basıncı
-Aşırı kilolu bebek-bu da doğumu güçleştirir ve sezaryen riskini arttırır. Özetle, obezite cerrahisinden sonra gebe kalmak, obez iken gebe kalmaktan daha az risklidir.
Sezaryene ihtiyacım olacak mı?
Sezaryen bebek için relatif olarak güvenli bir yöntem olmakla birlikte, normal doğuma göre farklı riskleri de vardır. Obezite cerrahisinden sonra gebe kalan bir kadında sezaryen gerektirecek herhangi bir tıbbi zorunluluk yoktur. Ancak genel olarak daha fazla sezaryen tercih edildiği de bir gerçektir. Doğum yöntemi konusunda doktorla birlikte karar verilmelidir, ancak obezite cerrahisi sezaryen için bir zorunluluk yaratmaz. Mide bandı ameliyatından sonra doğum yapan kadınların bebeklerinde prematüre doğum, düşük doğum ağırlığı, fetal makrozomi gibi risklerin oranı böyle bir cerrahi geçirmemiş kadınlara benzer veya daha düşüktür. Gastrik bypass sonrası doğum yapan kadınların bebeklerinde ise obez olmayan annelerinki ile bir farklılık saptanmamıştır.
Beslenme en önemli anahtar
Sağlıklı bir gebeliğin anahtarı, obezite cerrahisi sonrası beslenmenize dikkat etmenizdir. Beslenme ihtiyacı geçirdiğiniz bariatrik ameliyat türü gibi birçok faktöre göre değişiklik gösterir. Band veya gastrik bypass gibi ameliyatlarda genellikle anne cerrahının beslenme tavsiyelerine uyduğu sürece, beslenme ile ilgili özel bir risk yoktur. Ancak obezite cerrahisi geçiren kadınların % 20'sinde gebelik sırasında bazı besleyicilerin damar yolu ile takviye edilmesi gerekebilir.
Obezite cerrahisinden sonra gebe kalan kadınlar için hangi özel besinlerden günde ne kadar alınması gerektiği ile ilgili özel tavsiyeler yoktur. Bu konuda bariatrik cerrahınız ve bariatrik diyetisyeniniz yardımcı olacaktır. Gastrik bypass, biliopankreatik diversiyon gibi emilim azaltıcı ameliyatlar geçirmiş olan gebelerin gebelik süresince düzenli olarak bazı kan tahlillerini yaptırması gereklidir. Bariatrik cerrahiden sonra gebe kalan kadınlar gebelik süresince folat, B12 vitamini, demir, kalsiyum ve D vitamini kullanmalıdır. Bu vitaminlerin gebe kalınmadan, yani prenatal dönemde de alınması önerilir.
Obezite cerrahisi sonrası gebelikte aşırı kilo alımından kaçınmak
Obezite cerrahisi ile verilen kiloların gebelik yüzünden geri alınması konusunda bir genelleme yoktur. Ancak, hamile adayının yiyecek seçimleri ve ne kadar yediği de çok önemlidir. Obezite cerrahisi geçirmiş olsun veya olmasın tüm kadınların gebelik sırasında aşırı kilo alımından kaçınması gerekir. Gebelik sırasında gerekli ve normal olanın üzerinde kilo alımı anne ve bebekte sağlık risklerini ikiye katlamaktadır. En ideali gebelik süresince de bariatrik diyetisyeninizin kontrolünde olmaktır. Bulantı, ani acıkma, reflü gibi problemler gebelikte beslenmeyi sorunlu hale getirse de, birçok konuda diyetisyeniniz sağlıklı bir diyet oluşturmanıza yardımcı olacaktır. Pek çok gebe, doğumdan sonra kilo verir. Obezite cerrahisi geçirmiş kadınlar da buna dahildir. Emzirme döneminde de düzenli ve sağlıklı beslenmeniz ve gerekli vitamin ve mineralleri uygun miktarlarda tüketmeniz çok önemlidir
En çok 20-35 yaş grubundaki kadınlar başvuruyor!
Obezite cerrahisi için en çok 20 – 35 yaş grubundaki kadınlar başvuruyor. Kadınların cerrahi tedaviden erkeklere nazaran daha fazla yararlanmak istemelerinin en önemli nedenlerinden biri, fazla kilonun vücutlarında yarattığı deformasyon. Çünkü bu durum kadının özel, sosyal ve iş hayatında ciddi sorunlar yaratabiliyor. Kadınların obezite cerrahisini istemelerinin bir başka nedeni ise aşırı kiloların hamile kalmayı önleyebilmesi. Peki ama obezite cerrahisinden her hasta faydalanabiliyor mu?
Yapılan araştırmalara göre, Türkiye’de obezite sıklığı 1990 yılında yüzde18,6 iken, bu oran 2000 yılında erişkin erkeklerde yüzde 21,1, erişkin kadınlarda ise yüzde 43 olarak belirlendi. Rakamlardan da anlaşılacağı gibi, 10 yıl öncesine kıyasla ülkemizde obezite sıklığı kadınlarda yüzde 36, erkeklerde ise yüzde 75 oranında arttı. Çok sayıda organ ve sistemi olumsuz yönde etkileyen obeziteden ilaç tedavisi, diyet ve egzersiz programıyla kurtulmak mümkün. Ancak bu tedavinin düzenli olarak yapılamasında yaşanan güçlükler ve farklı etkenler nedeniyle fazla kilolardan kurtulmakta güçlük yaşanabiliyor. İşte bu durumda son zamanlarda adını sıkça duymaya başladığımız ‘obezite cerrahisi’ devreye giriyor. Peki, her fazla kilosu olan bu cerrahiden faydalanabiliyor mu? Obezite cerrahisi hakkında en çok merak edilen soruları Acıbadem Maslak Hastanesi Obezite Merkezi Başkanı Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Cihan Uras’dan aldık.
2 yıl içinde fazla kiloların yüzde 70-80’i gidiyor
Ameliyat sonrasında uzmanların önerdiği diyet ve egzersiz programına uyulduğu sürece çok hızlı bir şekilde kilo verilebilir. Hastalar 6 ay içinde fazla kilolarının yüzde 40’ını, 2 yıl içinde de yüzde 70-80’ini verebiliyor. Ancak zayıflama durmaksızın devam etmiyor. İki yılın sonunda hastanın metabolizması buna adaptasyon gösteriyor ve Vücut Kitle İndeksi normal sınırlarda sabitleniyor. Beslenme uzmanın önerdiği beslenme kurallarına dikkat ettikleri takdirde hastaların tekrar kilo alma riskleri yok. Gastrik by-pass yönteminden maksimum yararı sağlayabilmeleri içinse günde 2-3 öğün beslenmeleri, öğünler arasında atıştırmalardan kaçınmaları gerekiyor. Eğer bu kurala dikkat etmez ve yine yüksek kalorili besinleri tercih ederlerse, hastalar tekrar kilo alabiliyor.Genellikle 20–35 yaş grubundaki kadınlar başvuruyor
Obezite cerrahisinden en çok 20 – 35 yaş grubundaki kadınlar faydalanmak istiyor, kadınların erkeklere nazaran daha fazla başvurmalarının en önemli nedenlerinden biri, fazla kilonun vücutlarında yarattığı deformasyondan rahatsız olmaları. Çünkü bu durum kadının hem özel, hem sosyal, hem de iş hayatında çok ciddi sorunlar yaratabiliyor. Obezite ayrıca adet düzensizliğine yol açarak hamile kalmayı imkansız hale getirebiliyor. Üremeyi olumsuz yönde etkileyen polikistik over sendromu da obez hastalarda daha sık rastlanıyor. Çocuk sahibi olabilmeleri için öncelikle kilo vermeleri gerekiyor, bu nedenle obezite cerrahisine kadınlar daha sık başvuruyor.
Kimler obezite cerrahisinden faydalanabiliyor?
‘Fazla kilolarım var’ diye yakınan her hastaya obezite cerrahisi uygulanmıyor. Obezite cerrahisinin hangi hastalara uygulanabileceğinin Uluslararası Obezite ve Metabolizma Cerrahisi Derneği tarafından saptanan kriterlere göre belirleniyor. Obezite cerrahisine 18–65 yaş arasında olan, Vücut Kitle İndeksi (VKİ) 40 kg/m2’yi aşan veya 35-40 kg/m2 arasında olup, buna hipertansiyon, diyabet, uyku apne sendromu ve artrit gibi hastalıkları eşlik edenler, en az 1 yıl normal kilosuna kavuşmak için uzman denetiminde diyet ve egzersiz yaptığı halde bunu başaramayan kişiler aday olarak kabul ediliyor.