İşte Erdoğan'ın konuşmalarından bazı notlar:
Yeşiliyle, deniziyle, dağlarıyla başka bir yerde böyle güzellik var mı? Maşallah Balıkesir bugün başka güzel. İki yıllık hasretin ardından tekrar Balıkesir'de bulunmaktan, sizlerle hasbıhal etmekten büyük bir memnuniyet duyuyorum. Kuvayı Milliye Meydanı'nı hıncahınç dolduran tüm kardeşlerime teşekkür ediyorum. Balıkesir'e toplam yatırım bedeli 2 milyar 645 milyon lira olan 38 kalem eser ve hizmetin toplu açılışını yapmıştık. Balıkesir hiç yerinde saymıyor. Yeni eserler, projelerle Balıkesir ilerlemeye, gelişmeye devam ediyor. Bakanlarımızın yanında büyükşehirbelediyemiz ve ilçe belediyemiz de sizin için var güçleriyle çalışıyor.
Biz de her fırsatta sizlerin mutluluğuna ortak oluyoruz. Bugün de toplam yatırım bedeli 1 katrilyon olan 78 ayrı projenin toplu açılış törenini gerçekleştiriyoruz.
DOĞALGAZ VE HASTANE MÜJDESİ
Bandırma ve Gönen'de tamamladığımız 692 konutu bugün hizmete açıyoruz. Müftülük binalarını, futbol sahalarını, köprülü kavşakları hizmetinize sunuyoruz. Toplam bedeli 850 trilyon olan köprüleri, yolları, spor tesislerini, parkları, atık su arıtma tesislerini resmen bugün açıyoruz. Balıkesir için bunlar yetmez. Bugün sizlere iki büyük müjdem daha var. Balıkesir'in İvrindi, Havran, Bürhaniye, Bigadiç ve Erdek ilçelerine doğalgazı veriyoruz. Bu ilçelerimizde doğalgazın temizliği ile tanıştırıyoruz. Bugün toplam yatırım bedeli 250 trilyon lira olan 1000 yataklı şehir hastanesinin açılışını gerçekleştiriyoruz. İnşallah Balıkesir bu hastane ile çağ atlayacak. Gençler siz bilmezsiniz o kara günleri. 35 yaşın üstünde olanlar hatırlarlar. Bin yataklı ultra modern bir hastane açıyoruz. Daha anlatacak çok şey var da. Kılıçdaroğlu'nun SGK Müdürü olduğu zamanlara bakın. Kullanılmış galoşu 25 liraya satıyorlar. Savaş Ay o dönem herşeyi ortaya koydu. Hangi yüzle meydana çıkıyorsun. Muayene sırası almak için gece yarısı kuyruğa girmek gerekiyordu. Doktor bulsan ilaç yoktu. Bu ülke hastaların hastanede rehin kaldığı dönemi yaşadı. Hasta öldü. Ölünü bile alamazdın, ödeyeceksin parayı ancak öyle alacaksın. Bunları yaşadık. Yeni hastanemizde zengin fakir ayrımı yapmadan dünyanın en iyi sağlık hizmetini sunabileceğiz.
"AVRUPA'NIN ELİ AYAĞI BİRBİRİNE KARIŞTI"
Bu hastanelerle Türkiye genelinde devrim yapıyoruz. Bu eserlerin şehirlerimize kazandırılmasında emeği geçen herkesi tebrik ediyorum. Balıkesir, tarih açısından önemli bir şehirdir. Balıkesir, milli mücadelenin, Kuvay-i Milliye'nin şehridir. Terörle mücadelede 27 asker ve polisini şehit vermiş bir şehirdir. 15 Temmuz'da 3 kardeşimizin şehit edildiği bir şehirdir Balıkesir. Ülkemizin başı ne zaman sıkışsa Balıkesir koşacaktır. Biz de son 14 yıldır bu şehre layık olmanın mücadelesini veriyoruz. Hizmetlerimizle, yatırımlarımızla Balıkesir'i bölgenin parlayan yıldızı olmasını istiyoruz. 23 katrilyonluk yatırım yaptık 14 yılda. Dertliyiz, aşığız. Az önce Basketbol Federasyonu Başkanı Hidayet Bey 1,5 saatte geldik buraya diyor. İstanbul Balıkesir, 1,5 saat. Nereden nereye? Var mıydı eskiden böyle? Sıcak asfalt, her taraf pırıl pırıl. Bastırıyorsun geliyorsun. Eğitimde 3 bine yakın derslik, 28 spor tesisi şehrimize kazandırdık. 2015'te Bandırma 17 Eylül Üniversitesi'ni kurduk. 39 sağlık yatırımını tamamladık. 6 bin 440 konutu sahiplerine teslim ettik. 547 km bölünmüş yol yaptık. İstanbul- İzmir Otoyolu, Balıkesir'in bir projesidir. Bu otoyoldan Balıkesir'e de uğruyoruz. Osmangazi Köprüsü geçiyor içinden. Bu proje devam ediyor. 2023 hedeflerimiz, 352 km'lik Kınalı- Tekirdağ- Çanakkale- Balıkesir Otoyolu'dur. 101 km'lik bölümün temelini attık. 1915 Çanakkale Köprüsü... İnşaa ettiğimiz projenin değeri 10,5 katrliyon. Balıkesir-Avşa Adası Türkeli Yat Limanı projemizin geri saha dolguları yapıldı. Üst yapı ihalesi için çalışmalar devam ediyor. Balıkesir'e 2,5 katrilyon lira tarımsal destek verdik. İstihdamda güzel gelişmeler var. İnşallah sizlerin çalışmalarıyla, duasıyla bunları sürdüreceğiz. 16 Nisan yaklaşıyor, 10 gün kaldı. 16 Nisan yaklaştıkça Avrupa, terör örgütlerinin elleri ayakları dolaşıyor. Tarihimizin en büyük reformunu engelleyemediklerini gördükçe ne yapacaklarını şaşırdılar. Önce maşalarını üzerimize saldılar. Kandil, İmralı, Pensilvanya "Hayır" diyor. Onlar "Hayır" dediğine göre burada bir sıkıntı var. Sevgili Peygamberimiz ne buyuruyor? Kişi sevdikleriyle beraberdir. Öyle mi? Buyurun. Bütün buralardan hareketle notu vereceğiz. Biz onlarla beraber yürüyemeyiz. "Hayır" diyenlere terörist mi diyorsunuz? Ben öyle bir şey demedim. Ama onlara doğru olanı söyleme görevimiz var. Bizi sindirebileceklerini zannettiler.
"BEDELLİ ASKERLİK DÜZENLEMESİ YAPILABİLİR"
Teröristlerle toplantı mı düzenleyeceksiniz? Kandil'deki elebaşıları istedikleri zamanki toplantılara canlı olarak bağlanabilirler. Bana bağlanmaya gelince, Anayasa Mahkemesi karar çıkarttı. Almanya yapıyor. Hollanda, İsviçre "Cumhurbaşkanı portresi, şakağına silah dayanmış ve Erdoğan'ı öldürün" yazmışlar. Biz kefenimizi giyerek bu yola çıktık. Biz kader üstünde bir kader olduğuna inandık. Bunlarda öyle bir şey yok. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımız bir hanımefendiyi arabanın içine hapsettiler. Kendi toprağımız olan bir başkonsolosluğa sokmadılar. Vatandaşlarımızı acımasızca yerlerde sürüklediler. Avrupa bitti, tükendi. Ama bedelini çok ağır ödeyecekler. Bu süreçte yüzyıllardır savunduklarını iddia ettikleri ne varsa yerle yeksan oldu. Avrupa, baskının şiddetin, nazizmin merkezidir. Irkçı partiler, Avrupalı liderleri parmaklarında oynatıyor. Avrupa'nın bize söyleyecek sözü kalmamıştır. Karşımızda her bakımdan çürüyen bir kıta var. Asıl sorunlarını İslam düşmanlığıyla gizliyorlar. Şahsımı hedef gösteriyorlar. Yurtdışında vatandaşlarımız 27 Mart'ta oylarını kullanıyor. Sizler de oy kullanmaya gidin. Rekor düzeyde katılım var Avrupa'da ve dünyada. İnsanlarımız temsilciliklerimize gidiyor, oylarını kullanıyor. Bu aziz tavrı alkışlıyorum. 18-24 arasındaki gençlerimizin oy kullanmasına karşı çıkıyorlar. "Askerlikten yırtacaklar" diyorlar. Kılıçdaroğlu parlamento üyeliğine saygısızlık yapıyor. Oraya gelen gençlerimiz vatani görevi yapmaya gelmiyorlar mı? Bu vatani görevi yaparken bunlara böyle yaklaşım doğru mu? Parlamento üyeliği askerlik kadar saygındır. Oraya da vatani görevini yapmaya gidiyorlar. Gerekirse bedelli askerlik gibi farklı bir yasal düzenleme de yapılabilir. Sadece erkeklerimiz değil kızlarımız da parlamentoya girecek. Torpil yok, hak eden girecek.
"KILIÇDAROĞLU SEN NEREDEYDİN?"
Artık ana muhalefetin ağzından çıkanları kulakları duymuyor. Ne kadar kin, nefret varsa ortaya koyuyorlar. Bir tane kendini bilmez çıkmış, "Evet" diyenleri İzmir'de denize dökmekten başlıyor. CHP'nin eski genel başkanı "Hayır çıkarsa düşmanı denize ökmüş gibi sevineceğiz" diyor. Pensilvanya'dan kulağına fısıldananları ortaya atıyor şimdiki CHP lideri de. İdam konusunda, 16 Nisan hallolduğu anda, evet, evet parlamentoya gelecek. Kılıçdaroğlu, "Ben buna evet derim" diyor. İnşallah. Sayın Bahçeli kanaatini açıkladı. Bu bana geldiği anda ben de bunu onaylarım. Şehitlerimizin katillerini affetme yetkisi yok. Utanmadan, sıkılmadan "Cumhurbaşkanı da Başbakan da 15 Temmuz'u örtmek istiyorlar" diyor. Ben sana avukatlık vekaleti verdim mi? Sen benim meydan konuşmalarımı dinlemiyor musun? Darbeyle ilgili binlerce kişi tutuklandı. Bunları sen mi aldın içeri, biz mi aldık? Bunlar yargılanacaklar. Yargı ne verecekse kararı, bedelini ödeyecekler. Biz bu yolda kararlıyız Kılıçdaroğlu. Ben gece havalimanına geldim. Saat 11:00 gibi Kılıçdaroğlu geldi gitti" dediler. Öğrendik ki Bakırköy Belediye Başkanı'nın evine gitmiş. "Bana haber verseydi meydana gelirdim" diyor. Ben çağrımı yaptım. Halkım nasıl meydanlara dolduysa niye gittin? Oradaki vatandaşlarımla birlikte olmadın? Ben geldim, ertesi güne kadar ben vatandaşlarımla oldum. "Darbe olursa ben çıkarım tankın üzerine" dedin. Çıktın mı? Senin hayatın yalan.
"YALANLA GÜNLERİNİ GEÇİRİYOR"
Şu anda benim kişisel suçlardan yargılanma durumum yok. Yeni değişiklikle benim de kişisel suçlarla yargılanmam sözkonusu. Yenilen pehlivan güreşe duymazmış. Bu da yenilgiye bir türlü doymuyor, akıllanmıyor. Yalanla, iftirayla süfleyle günlerini geçiriyor. Bu zat anayasa değişikliğine niye karşı çıktığını dahi bilmiyor. Ana muhalefetten hiçbir milletvekili 18 maddeyi okumamış. Muhtarlar kaldırılacak diyor. Cumhurbaşkanı muhtarlığı kaldırılamaz. Muhtarlık yasal düzenleme ile kurulmuştur. Cumhurbaşkanın kararname çıkarma yetkisi vardır. Kararname ile muhtarlığı kaldıramazsın. Bunu öğren.
"ATATÜRK SAĞ OLSAYDI..."
Bir gazeteci çıkıp da göster bununla ilgili maddeyi deyince de öylece kala kalıyor. Bunlar çalışmadan sadece vesayet odaklarına sırtlarını dayıyorlar. Atatürk'ün partisiyiz diyorlar. Atatürk şu anda sağ olsa gidecek yer ararsınız. Çünkü laİk değilsiniz. Atatürk'ün Cumhuriyet'i emanet ettiği gençlere saygısızlık yapıyorsunuz. Halkçıyız diyorlar fakat sürekli milleti aşağılıyorlar. Tehdit ediyorlar. Yenikapı buluşmasında 7 Ağustos için davet ettim. Bize katılmayacağını bildirdi. Son gün haber geldi, "Katılacağım" dedi. Dürüst ol, yalan makinesisin sen. Siyasetçi dediğin adam hatalarından ders çıkartır. Her önüne geleni belge sanıp sunarsan böyle olur. Ne kadar tazminat kazandığımı açıklayacağım Kılıçdaroğlu'ndan.
"BEN DERSİME ÇALIŞIYORUM"
Gençlere saygısızlık yapıyorsunuz. "Halkçıyız" diyorlar, milleti aşağılıyorlar. Milleti tehdit ediyorlar. "Cumhuriyetçiyiz" diyorlar, FETÖ'cülerin gönüllü avukatlığını yapıyorlar. "Devletçiyiz" diyorlar, ne kadar devlet düşmanı varsa onları bağırlarına basıyorlar. Balıkesir, bu istismarcılara derslerini vermeye hazır mı? Balıkesir, Cumhuriyet'e sahip çıktığını göstermeye hazır mı? Balıkesir'in "Beyaz günden kararmaz, kar sudan ağarmaz" sözü var. Ben defterleri karıştırıyorum, orada yazıyor bunlar. Onların yalanları yetmeyecek. Ne yaparlarsa yapsınlar kaybetmeden kurtulamayacaklar. Biz ülkemiz için dertliyiz. Suriye, İdlib. Kimyasal silahlarla insanları öldürdüler. O ikiz yavruları gördünüz değil mi? O baba, "Sizi Allah'ın evine gönderiyorum" dedi. Anneleri de şehit oldu. İnşallah, Allah bunların intikamını alacaktır. Biz de üzerimize düşeni yapacağız. Hesap gününün sahibi Allah'tır. Her akşam yastığa başımızı koyduğumuzda "Bugün millet için ne yaptık?" diyoruz. Cevap bulunca yastığa başımızı koyup uyuyoruz. Bulamazsak sabah olmuyor.
"LAFLA OLMUYOR"
İstanbul'da Boğaz'a bir gerdanlık yaptık. 15 Temmuz Şehitler Köprüsü, Marmaray, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Avrasya Tüneli... Bunlara "Hayır" diyorlardır. Fatih, karadan gemileri yürüttü, biz de denizin altından arabaları yürütelim dedik. Osmangazi'yi yaptık. Çalışıyoruz. Dertliyiz. Lafla olmuyor. Muassır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkacağız. Sizler bizimle oldukça bu tuzakları boşa çıkaracağız.