Doğu Anadolu Bölgesi'nde Ermeni çetelerinin yaptığı katliamların acısı hafızalardan silinmiyor.
Erzurum'un Aşkale ilçesine bağlı Cinis köyünde 1 Mart 1918'de Ermeni çeteleri tarafından 587 kadın, çocuk ve yaşlının yakılarak katledilmesi yöre halkının hafızalarına kazındı.
Muhtarı Süleyman Burul, köylerinde yaşananları çocukluklarında büyüklerinden dinlediklerini ifade etti. İlkokula gittiği yıllarda "Selman dede" olarak andıkları, köyün yaşlıları arasındaki Selman Ayna'nın anlattıklarından, geçmişte yaşanan büyük acıyı öğrendiğini dile getiren Burul, şunları söyledi:
"Milleti burada cami önünde toplamışlar, 'size ekmek vereceğiz, şeker vereceğiz' diye. Milletin de yoksul zamanı, camiye toplanmışlar. Burada üzerlerine gaz yağı dökülerek yakılmışlar ve pencerelerden de ateş ederek kurşunlamışlar. 587 kişiyi burada katletmişler. Bunlar ahırlarda kadınları, gelinleri çarmıha germişler. Bir kadının da göğsünün üzerine 3 aylık bebeğini koymuşlar ve bir süngü darbesiyle ikisini de öldürmüşler."
-"Ekmek dağıtacağız diye halkı toplayıp öldürmüşler"
Köy sakinlerinden 83 yaşındaki Nihat Kundakçı da büyüklerinden dinlediklerine göre, Ermeni çetelerinin halkı kandırmak amacıyla yardım vaadinde bulunduğunu anlattı.
O dönem halkın fakir olduğuna, erkeklerin hemen hepsinin cephelere gittiğine işaret eden Kundakçı, şunları dile getirdi:
"Yardım vaadiyle camiye ve Şükrü Efendi Konağı'na toplamışlar. Millet hiç uyanamamış. Başka köylerden de insanları buraya toplamışlar. Halka 'ekmek dağıtacağız' diyorlar, çok adam topluyorlar. Millet içeri girdikten sonra dışarı bırakmıyorlar ve kapının önüne de nöbetçi bırakıyorlar. Halkın cami dışına çıkarılması yasaklanıyor. Halk burada izdihamdan dolayı birbirini ezerek de ölüyor, daha sonra yakıyorlar. Biz sonra camide bunların küllerini gördük. Önce camideydi bu şehitler, sonra buraya (mezarlığa) taşındı. Bunlar çok büyük zarar vermişler, halkı öldürmüşler. Kesseler, vursalar daha iyi. Bunlar yakmışlar."
- Tümüyle siviller katledildi
Atatürk Üniversitesi Türk-Ermeni İlişkileri Araştırmaları Merkezi Müdürü Prof. Dr. Erol Kürkçüoğlu da AA muhabirine yaptığı açıklamada, Birinci Dünya Savaşı'nın başlangıcında Ermenilerin gönüllü birlikler oluşturduğunu söyledi.
Bu birliklerin daha sonra Antranik ve Karakin Pastırmacıyan gibi Ermeni çete liderleri öncülüğünde bölgede katliamlara giriştiğini belirten Kürkçüoğlu, şöyle konuştu:
"1917'de Rusya'da Bolşevik ihtilali olmuştur. Bu ihtilalin ardından Ruslar, işgal altında tuttukları bu bölgeleri boşaltarak ülkelerine geri dönmeye başlamışlar ama ellerindeki silah ve malzemeleri olduğu gibi bu bölgedeki Ermeni çetelerine bırakmışlardır. Ruslar çekildikten sonra başta Erzurum olmak üzere Kars, Iğdır, Ardahan, Muş, Bitlis, Diyarbakır, Van ve Erzincan gibi işgal altındaki bölgelerde Ermeni çeteleri yoğun bir katliam uygulamaya başlamışlardır. Katliam alanları ise sivil ahalinin yaşadığı, eli silah tutanların yedi cepheye koştuğu ve sadece yaşlı, kadın ve çocukların yaşadığı yerlerdir."
Kürkçüoğlu, kayıtlara göre Ermeni çetelerinin Cinis köyünde şubat ayının sonlarında ve mart ayının başlarında katliam yaptıklarını anlattı.
Ermeni çetelerinin köyde insanları eski cami ve köy içerisindeki Şükrü Efendi'nin konağında topladıklarını ifade eden Kürkçüoğlu, şu bilgileri verdi:
"Burada 587 sivil insan, savaşla uzaktan yakından alakası olmayan sivil ahali kadın, çocuk ve yaşlılar katliam yaşamıştır. Sadece bu köy halkından değil, çevre köyler Merdiven ve Tazegül'den de bu köyde şehit var. Doğu Anadolu'nun köy ve kasabalarında Birinci Dünya Savaşı'nın ardından Ruslar çekildikten sonra, Erzincan'dan itibaren doğuya doğru geliş noktası ve bu Kandilli Deresi'nde önemli şehitler verilmiş. Bu alan toplu şehitlerimizin olduğu bir alan. Köyün yeni camisi inşa edilirken eski camide yakılan şehitler ile Şükrü Efendi Konağı'ndaki şehitler, bu alana (şehitlik) getirilmiş. Atatürk Üniversitesi, Aşkale Kaymakamlığı ve belediyesi olarak ortaklaşa 2003'de şehitlerimize yakışır bir anıt inşa ettik."
- "Tarih belgeye dayanır"
Prof. Dr. Kürkçüoğlu, tarihin mutlaka belgelenmesi ve bilim adamlarının belge ve bilgiyle konuşması gerektiğini dile getirdi.
Ellerindeki kaynaklar ve o dönem bölgede bulunan Rus komutanlarının ifadeleri ve yazdıklarına göre bölgede yoğun bir Türk katliamı gerçekleştirildiğini aktaran Kürküçüoğlu, şunları kaydetti:
"Erzurum, o dönemdeki sınırları itibarıyla daha geniş bir alanı kapsamakta. Köylerinde, kasabalarında ve şehirlerinde 50 bine yakın şehit var. Bu noktada da Osmanlı ordusunun önünde çekilen Ermeni birlikleri ve bunların başında da Rusların verdiği general unvanlı Antranik'in komutasında, Erzurum ve çevresinde yoğun bir katliam yapıldığının belgesi, işte bu toplu şehitlik alanlarıdır."