Asılsız Soykırım İddialarıyla Mücadele Derneği (ASİMED) Başkanı Yrd. Doç. Dr. Savaş Eğilmez, millet olarak uluslararası hukukun ve Birleşmiş Milletler ilke ve kararlarının eşit ve adil şekilde uygulanmasını istediklerini belirterek, "Bir olayın soykırım olarak tanımlanması için hangi şartların oluşması gerektiğine dikkat etmeden, peşin hükümle hareket etmenin hukuki ve meşru dayanağı yoktur. 1915 ve sonrasında yaşananlara bakma gereği duymayanların, Ermenilere soykırım yaptığımıza ilişkin iddia ve kararlarını haksız, ahlaksız ve iftira olarak kabul edip, şiddetle reddediyoruz." dedi.
Eğilmez, tarih boyunca insanlık onuruyla yaşamış, mazluma, sıkıntıya düşene, yardım isteyene dostluk ve barış elini uzatan Türk milletine karşı, son yıllarda dünya kamuoyu nezdinde büyük iftira ve karalama kampanyası başlatıldığını belirtti.
Özellikle Birinci Dünya Savaşı'nda birçok felakete maruz bırakılan Türk insanının tamamen kasıtlı, tarihi gerçeklerle örtüşmeyen ve Türkiye Cumhuriyeti’nin toprak bütünlüğünü parçalamaya yönelik saldırılara maruz kaldığını ifade eden Yrd. Doç. Dr. Eğilmez, "Uluslararası hukukun ve insan haklarının en temel hakkı olan 'kendini savunma hakkı' bile Türkiye ve Türkler söz konusu olunca hiçe sayılmaktadır. Bütün bu iftira ve karalama kampanyasının müsebbibi olan Ermeni diasporasının iki temel amacı vardır. Bunlardan birisi Ermeni toplumunu dünya kamuoyunun gündeminde tutmak, ikincisi de sözde soykırım masalları doğrultusunda varlıklarını devam ettirerek onlarca vakıf, kilise, parti, dergi ve yayınevlerine bağışlar sağlama amacıyla rant elde etmektir." diye konuştu.
- "Amaçları, 24 Nisan'ı sözde soykırıma uğradıkları gün olarak ilan ettirmek"
Savaş Eğilmez, Ermenilerin her yıl 24 Nisan'da dünyanın dört bir yanında sözde soykırımı anan törenler düzenleyip, çeşitli faaliyetlerde bulunduğunu hatırlattı.
Ermenilerin en önemli amaçlarından birinin de dünyanın önde gelen ülkelerinde 24 Nisan'ı sözde soykırıma uğradıkları gün olarak kabul ve ilan ettirmek olduğuna işaret eden Eğilmez, şöyle konuştu:
"Türk milleti olarak tüm istediğimiz uluslararası hukukun ve Birleşmiş Milletler ilke ve kararlarının eşit ve adil şekilde uygulanmasıdır. Bir olayın soykırım olarak tanımlanması için hangi şartların oluşması gerektiğine dikkat etmeden, peşin hükümle hareket etmenin hukuki ve meşru dayanağı yoktur. 1915 ve sonrasında yaşananlara bakma gereği duymayanların, Ermenilere soykırım yaptığımıza ilişkin iddia ve kararlarını haksız, ahlaksız ve iftira olarak kabul edip, şiddetle reddediyoruz. Bütün devletleri ve vicdanıyla hükmeden herkesi, Ermeni komitacılarının ve saplantılarının esiri olan diasporanın, bitip tükenmeyen kin ve nefretlerine alet olmamaya, hakkaniyete, adalete ve tarafsızlığa davet ediyoruz."
Ermeni komitecilerinin Osmanlı Devleti sınırları içerisinde yaşayan Ermenileri kışkırtmaya çalıştığını ve hemen arkasından da Türklerin genç, yaşlı, kadın-erkek demeden katledildiği isyanların başladığını kaydeden Yrd. Doç. Dr. Eğilmez, Osmanlı hükümeti, Ermenilerin çıkardığı isyan ve yaptığı katliamlar karşısında, Ermeni Patriği, Ermeni milletvekilleri ve Ermeni halkının ileri gelenlerine "Ermenilerin Müslümanları arkadan vurmaya ve katletmeye devam etmeleri halinde gerekli önlemleri alacağını" bildirdiğini anlattı.
Eğilmez, konuşmasına şöyle devam etti:
"Ancak, olayların durmak yerine giderek yoğunlaşması, savunmasız kalan Türk kadın ve çocuklarına yönelik saldırılar arttı. Ordunun bir çok cephede savaş halinde bulunması nedeniyle cephe gerisinin emniyete alınması ihtiyacı doğmuştur. Bu nedenle, 24 Nisan 1915 tarihinde Ermeni Komiteleri kapatılarak, yöneticileri devlet aleyhine faaliyette bulunmak suçundan tutuklanmıştır. İngiliz diplomatlar, Amerikalı temsilciler, Fransız görevliler kendi devlet merkezlerine gönderdikleri mesajlarda, tutuklananların çete liderleri olduğunu resmi olarak beyan etmişlerdir. Diaspora Ermenilerinin her yıl 'Sözde Ermeni soykırımının yıl dönümü' diye andıkları 24 Nisan, işte bu ayrılıkçı grupların ve çetelerin liderlerinin tutuklandığı tarihtir ve yer değiştirme uygulamasıyla uzaktan yakından ilgilisi yoktur. İsyanların Osmanlı kuvvetlerince bastırılması, dünya kamuoyuna propaganda maksatlı olarak 'Müslümanlar, Hristiyanları katlediyor' mesajıyla yansıtılmış ve Ermeni sorunu giderek uluslararası bir sorun niteliği kazanmıştır."
- "Her yıl Amerika ve Avrupa'ya mektuplar gönderiyoruz"
Savaş Eğilmez, bu yıl da her yıl yaptıkları gibi dernek olarak 24 Nisan 1915 tarihinde neler yaşandığını, mektuplar vasıtasıyla Amerika ve Avrupa büyükelçiliklerine, önde gelen sivil toplum örgütlerine ve önemli medya kuruluşlarına gönderdiklerini de sözlerine ekledi.