Uzun yıllar Van'ı başkent olarak seçen Urartu Medeniyeti'ne ait kaybolmaya yüz tutmuş motif ve figürler, kentteki gümüş atölyelerinde granül, kakma ve kabartma teknikleriyle takılara aktarılıyor.
Atölye sahibi ve gümüş işleme ustası Erdal Binici, yıllardır Urartu Medeniyeti'ne ait orijinal motifleri derlediklerini ve bunları birebir takılara işlediklerini söyledi. Böylece Urartular'a ait motiflerin kaybolmasının önüne geçmeye çalıştıklarını belirten Binici, ellerinde yaklaşık 300 farklı Urartu motifi bulunduğunu ifade etti.
- "Motiflerin benzeri dünyada yok"
Motifleri ince işçilikle atölyelerinde 925 ayar gümüşe işleyerek kolye, küpe, yüzük, bileklik ürettiklerini dile getiren Binici, "Yaklaşık 50 yıldır bu işi yapıyoruz. Binlerce yıllık bir medeniyet olan Urartular'a ait motiflerin orijinallerini takılara işliyoruz. Bu motifleri Van Müzesinden, kitaplardan, kazı çalışmalarından bulup arşivimize katıyoruz. Urartular ile ilgili arşivimizde bulunan motiflerin bir benzeri dünyada yok" dedi.
Binici, atölyelerinde Urartular'ın gümüş işlemede kullandıkları granüle denilen ince işçilik tekniğini kullandıklarını, tekniğin, kral ve kraliçeler için çalışıldığını ifade etti.
Motiflerin taşlarını, topçuklarını tek tek elle işleyerek figürlerin orijinalliğini bozmadan takılara işlediklerini aktaran Binici, şunları söyledi:
"Urartular takıları nasıl yapmışsa biz de aynısını hayata geçirdik. Bu çok zahmetli bir iş. Bir bilezik yaklaşık on günde bitiyor. Yapılan en ufak bir hata, on günlük emeğimizi boşa çıkarabiliyor. Urartular, takılarda bulunan minik topçukları granüle tekniğiyle odun kömürünün üzerinde tek tek yapıyorlarmış. Biz de bugün aynı teknikle çalışıyoruz. Süslemede kullandığımız topçukları, odun kömürünün üzerinde yapıyoruz. Çünkü odun kömürü üzerinde yapılan topçuklar, daha düzgün çıkıyor. Topçukları hazırladıktan sonra motiflerin astarlarına tek tek kaynak ediyoruz. Böylece Urartular'a ait motifleri yeniden hayata geçiriyoruz."
Granüle tekniğiyle takı yapmanın inceliklerine değinen Binici, Van'ın dışında Türkiye'de bu tekniği kullanarak takı yapan çok az usta kaldığını belirtti.
- "Motiflerde çoğunlukla kadın figürü kullanılıyor"
Urartular'da her motifin ayrı bir anlam taşıdığını aktaran Binici, motiflerde en çok kadın, en az erkek motifi kullanıldığını söyleyerek, "Urartular'da kadın figürü ağırlıkta. Kadın ve ay, kadın ve güneş, kadında doğurganlık ve güç sembolleri geniş yer alıyor. Mesela bir güneş idolü yapılmış üzerine kadın motifi çizilmiş. Bu da kadının, güç ve güneşi simgelediğini ortaya koyuyor. Kadın, bolluk ve bereketi simgelediği için önemli. Dolayısıyla çalışmalarımızda da kadın figürleri ağırlıkta" ifadelerini kullandı.
Motiflerde sıklıkla güzellik, estetik ve sanat tanrıçasını simgeleyen "arubani" figürüne yer verdiklerini dile getiren Binici, Urartu kraliçelerinin taktığı kolyelerden "şivini" motifinin de rağbet gördüğünü belirtti.
Binici, "Ters lale, Asurlar'dan günümüze kadar gelmiş yöresel bir motif. Ters lale, güzellik, bolluk, bereket ve ağlayan gelini simgeliyor. Kadın ve güneş motifimiz de var. Bu da kadının gücünü simgeliyor. Bu motifte zümrüt taşlar bulunuyor. Motiflerin çoğunda aslan, ceylan ve keçi figürleri yer alıyor. Aslan, gücü, ceylan, bolluk ve bereketi, keçiyse uğuru simgeliyor. Bunların dışında eli belinde, hayat ağacı ve boğa figürleri de var" diye konuştu.
- "En çok akik taşı kullanılmış"
Motiflerde kullanılan taşların hakiki olmasına özen gösterdiklerine dikkati çeken Binici, Urartular'ın takılarda yakut, zümrüt, sedef ve ağırlıklı olarak akik taşını kullandıklarını sözlerine ekledi.