Saraya komşu olan Ahmed-i Hani Türbesi’ne doğru yürürken sarp kayalıklara konumlanmış Urartu Kalesi’ni görüyorum. Kaleden geriye bir tek harabe mezarlıklar ve mağaralar kalmış olsa da bu izler, onların memleketinde olduğunuzu kanıtlıyor. İslam âlimi, sufi, şair ve düşünür Ahmed-i Hani kendini ilme ve maneviyata adamış bir veli. Açtırdığı medreselerle, halkın ve çocukların Hani Baba’sı olmuş. İlahi aşka ulaşmayı anlattığı mesnevisiyle, imanın esaslarını işlediği kitabıyla halkın pusulası hâline gelmiş. O günlere dönebilseydik Ahmed-i Hani bize yakından ilgilendiği astronomiden bahsederdi, o sırada gökten bir meteor süzülür, biz de peşinden koşardık. Sonra bir anda kendimizi Doğubayazıt’ın 35 km doğusunda, bugünkü Gürbulak gümrük kapısının yakınlarında, Alaska’dakinden sonra dünyanın ikinci büyük meteor çukurunda bulurduk.